Yarıda kaldı şarkılar

Genç yaşında, 31 Mayıs 1994'te hayata gözlerini yuman bir yeteneğin ölüm yıldönümüydü geçtiğimiz Pazartesi.  

Henüz çok gençken o kadar çok şeye imza atmıştı ki... Yaptığı düzenlemeler ve bestelerle geleceğine ışık saçıyordu adeta, fakat olmadı. Şu tesadüfe bakın ki koca İstanbul'da Demet Akbağ'ın arabasını buldu çarpacak, motorsiklet kazasında veda etti dünyaya.  

Uzay Heparı'nın aynı zamanda çok komik ve neşeli bir adam olduğunu da söylüyor tanıyanları. Hayatını kaybettiğinde Zeynep Tunuslu ile evliydi ve Kanat adında bir çocuğu var. Kendisi adına yapılmış Uzay Heparı Sonsuza isimli albüm iyi bir albüm değildi bana göre, şarkıları zamana uyarlamaya, düzenlemelerini yenilemeye çalışırken ruhlarından uzaklaştırmış bir albümdü.  

Uzay Heparı'nın bazı besteleri ve düzenlemelerinden örnekler verirsem onun aslında Türk Popüler Müziği adına kısa zamanda ne kadar önemli işler yaptığı daha iyi anlaşılacaktır.  

Hepimizin bildiği bir parça, Aşkın Nur Yengi'nin yorumuyla ve Sezen Aksu'nun sözleriyle bugüne kadar gelmiş... "Serserim benim, deli dolu sevgilim..." Bu parçanın bestesi ve düzenlemesi Uzay Heparı'nın. Yine Aşkın Nur Yengi'nin yorumuyla ünlenmiş bir şarkı, Karanfil de bestesi Uzay Heparı ve Sezen Aksu'ya, düzenlemesi ise Uzay Heparı'ya ait olan parçalardan.  

Sertab Erener'in ilk albümünde, Aldırma Deli Gönlüm, Vurulduk, Unutamadım, Oyun Bitti, Elele parçalarının düzenlemeleri, Vurulduk ve Unutamadım'ın besteleri Uzay Heparı imzası taşıyor. Aynı şekilde Levent Yüksel'in ilk albümü efsane Med-Cezir'de de birçok beste ve düzenlemesi bulunmakta. Sezen Aksu'nun albümü Deli Kızın Türküsü, Nükhet Duru'nun 94 adlı albümü, Demet Sağıroğlu'nun Kınalı Bebek'i, Sertab Erener'in La'l'i de içinde bulunduğu albümler...  

Bunları görünce ne kadar önemli bir değeri kaybettiğimizi daha iyi anlıyoruz. Uzay hızlı yaşadı...  

Eşi Zeynep Tunuslu'nun yanı sıra Sezen Aksu da bu kayıptan en fazla etkilenenlerden oldu elbette. Onların da aşk yaşadığı söylense de işin biraz magazin kısmına girersek, Sezen Aksu'ya göre bu "müzikle kurulan aşk" idi sadece. Sezen Aksu'nun ise ardından Uzay'a iki şarkı yazdığı dillendi hep. Biri Levent Yüksel'in söylediği ve Sezen Aksu'nun o dönem konserlerinde Emre Altuğ'a söyletti, "imkanı yok ben dayanıp da söyleyemem" diye nitelediği parça Yas ve diğeri de Demet Sağıroğlu'nun söylediği, bestesi Şehrazat'a ait olan Yağızım.  

Yağızım'ın düzenlemesinin Uzay Heparı'ya ait olması ise çok ilginç. Ya beste önceden yapılmıştı ve sözler sonradan yazıldı, ya sözler değiştirildi ya da bir kahinlik durumu söz konusu. Sezen Aksu bu şarkıda "Ben eridim azar azar / O denerken hayatı yaşlanmıyor / Ocağım evim / Yağızım delim / Kaderim değil bu kaza / Korusun Allah'ım beni / Hiddetinden, şiddetinden, beterinden aman aman..." şeklinde sözler kullanmış ve sanki gerçekten de Uzay'ı anlatıyor.  

Uzay Heparı'yı bir kez daha Sezen Aksu'nun yazdığı Yas'la analım ölümünün 16. yıldönümünde. Ne büyük bir kayıp bir kez daha anlayalım... Yaşasaydı kim bilir nelere imza atmış olacaktı ve kim bilir daha nelere imza atacaktı.  

"Hatıralar başucumda nöbet tutar gece gündüz bekler beni / Düşlerim var benim, hayallerim var, fikrim derya deniz, fikrim geri getirir seni / Ne eserim, ne yağarım, dururum mateme dilsiz, dağ gibi / Dualarım var, duvarlarım var, yazarım söylerim yana yana ismini / Yarıda kaldı şarkılar aman / Bu yaraya deva değil zaman / Ateş düştüğü yeri yakar / Bu düzeni bozuk dünya yalan / Ötme bülbül ötme / Can ayazda kışta / Sen gülü terk etme / Şarkılar şiirler yasta...."