Yasak iç dünya

Toplumumuzda cinsellik denince akla hemen ‘yasak ilişki’ kadın veya erkeğin çırılçıplaklığı ‘mahremiyet ‘ veya ‘cinsel ilişki’ geliyor.

Ülkemiz genelinde hala kadın ve erkek arkadaşlığının ‘cinsel birliktelik’ anlamına geldiği anlaşılmakta.

Uzun yıllar oluyor bu anıya;

Amerikalı, Tina adlı bir bayan gezisi sırasında hastalanıp ateşleniyor. Hasta olduğu için kaldığı pansiyonda istirahata çekiliyor.

İş yerinde tanışıp tekrar gelmek için söz veren Tina’nın gelemeyişi üzerine merak eden satıcı, kızın kaldığı pansiyona varıyor. Odaya çıkıyor. Kızcağız ateşler içinde kıvranıyor ve gelen arkadaşa, “I’m sick” diyor. Arkadaşın eli ayağı titriyor. Çünkü sözcüğün telaffuzu kafasında başka şeyler çağrıştırıyor hemen. Fransızca biliyor ama İngilizce o kadar değil. Ne iyi ki, bir yanlışlık yapmıyor. Koşarak bana gelip sözcüğün a anlamını soruyor. Ben de, “hastayım” demek şeklinde anlamını açıklıyorum . Kocaman bir , Oh!! Çekiyor .

Dinlenme aralarında sigara içmediğimden öğretmenler odasına pek giremem. Sınıfta kalır, gazetelere göz atarım.Okuduğum gazeteler öyle açık seçik resimleri olan gazeteler değil. Çocuklar bazen teneffüslerde masamın etrafına doluşurlar. Telaş içinde,

“Öğretmenim, öğretmenim”

“Ne var yavrum?”

“Ayıplı bir şey var.”

“Hani nerede.”

“Okuduğun gazetede”

Alıştığımdan telaşlanmam. Bakarım, kısa etekli veya olsa olsa reklamlardan, bir manken.

Bir bayan turistten dinlemiştim, anlattığı otobüs muavini idi;

“Yanımdaki koltuk boştu. Çay kahve getirdikçe yanıma oturuyor bacağımı çimdikliyordu, bir anlam veremedim” dedi. Dilimin döndüğünce açıkladım.Sevgi desen, sevgi değil. Tacize girer mi girmez mi? Rahatsızlık mı?

Otobüslerde yalnız seyahat eden bayan yanları boş bırakılır ülkemizde. Kendi insanımızdan korkarız. Hani bunda da çoğu kez haklıyızdır.Dünya hali bu, ne olur, ne olmaz.

Kadın yüzünden cinayet işleyenler, saldırganlar hep cinsel sapıklar mı? Yoksa cahiller mi? Görgüsüzlük mü? Hastalık mı?

İşitmiyor muyuz? Kendi iç dünyalarında yasaklar koyan yetmiş sekizliklerin halini.