Yasak sözcükler: Türk, Türkiye, Cumhuriyet ve milli

“Yasak” da nereden çıktı, demeyin.

13 Ocak 2011 günü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Türk Ticaret Kanunu’nu 46. maddesinin 3. fıkrasına bakmak yeter:

‘"Türk", "Türkiye", "Cumhuriyet" ve "Millî" kelimeleri, bir ticaret unvanına ancak Bakanlar Kurulu kararıyla konabilir.

"Kararıyla" demek, “izne bağlı olmak” demek olduğuna göre, bu sözcükleri izinsiz kullanmak, “yasak” anlamına gelmez mi?

Gazeteport’un haberine göre, kimi illerin Ticaret Sicili Müdürlükleri, adında bu sözcükler  bulunan firma ve şirketlere tebligat yapmaya başladı:

‘’Unvanınızda bulunan ibarenin kaldırılması gerekmektedir. Beş iş günü içerisinde, gerekli tadil ve ortaklar kurulu karar suretini müdürlüğümüze tescil ettirerek, unvanınızı değiştirmeniz gerekmektedir. Aksi taktirde, Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacak ve hakkınızda işlem yapılacaktır.”

Görüldüğü gibi, için ucunda ceza var.

13 Ocak 2011 nere, Nisan 2013 nere?

Yasalar, yürürlüğe girdiği tarihte uygulanmaz mı?

Yasalara uymamak da, yasaları uygulamamak da suç!

Ya kazanılmış haklar ne olacak?

Bakanlar Kurulu, kimine onay verir, kimine vermezse, o zaman bir tercih mi yapacak?

Seninki kalsın, sen değiştir!

*****

‘’Türk, Türkiye, Cumhuriyet ve millî” sözcükleri, bir “ticaret ünvanı”nda değil de, başka kuruluş/ kurumlarda varsa,  onların kurtulduğunu düşüneceğiz. Daha doğrusu, “şimdilik” demek yerinde olur. Çünkü bir yol açıldı mı, gerisinin nasıl geleceğini kestirmek zor!

Sabah kalkınca neyle karşılaşacağımız belirsiz!

Çoktandır izlediklerimiz, gözlemlediklerimiz var.

Alttan alta, bazen de açıktan açığa bir şeyler dönüyor, yapılıyor. Olanları, olacakları sezen olmuyor değil, ama çoğunluk...

Uygulama; “firma”, “şirket”la sınırlı kalmaz, genişlerse, gidiş nereye varacak?

(Ahmet Türk’ün “Türk”ünün ne olacağını merak etmiyor değilim!

Öğretmenliğim söz konusu olunca, emekli de olsam, "Türk Dili ve Edebiyatı"ndaki "Türk", dilimden mi alınacak?)

Devlet katında “Türk”le başlayan o kadar kurum, kuruluş, var ki...

Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Türk Hava Yolları, ...

Ya devlet kurumu/ kuruluşu olmayanlar?

Türk Telekom, Türk Hukuku Kurumu, Türk Metal İş, Türk Eğitim-Sen, Türk Eğitim Vakfı, ...

Ya gazete, kitap, dergi adları?

Sözgelimi Cumhuriyet  ve Türkiye gazeteleri ne olacak?

“Cumhuriyet” ve "Türkiye"yi bir şirket adı mı, yoksa “marka” mı sayacağız?

"Türk, Türkiye, Cumhuriyet ve millî” sözcüklerini İngilizce'ye uyarlayarak yazanlar kurtulucak mı?

"Türkiye" yerine "Turkey" ne de yakışıyor!

*****

“TC”lerden vazgeçildiğini görüyoruz.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, bakanlığına ve bağlı kuruluşlarda ''TC" ibaresinin kaldırılması ile ilgili soru üzerine bakın ne demiş:

“Onun altında 'İstanbul Ümraniye Kamu Sağlığı Hastanesi' diyor. Burada ayrıca TC kullanılmasının bir mantığı yok.”

(Sıra araba plakalarındaki “TC”lere gelirse... Ben, bunun için kaygılıyım. Arabamın plakasındaki harfler “TC” de ondan...)

Demek ki “TC” ve kimi sözcükler “kullanım süresi”ni dolduruyor!

Bugün “TC” demeye gerek yok!

Ya yarın, neye gerek olmayacak?

Gidişe, “kullanım süresi” dolduğu sanılan sözcüklere bakarak, soruyu soruyla yanıtlayalım:

Gidişten belli değil mi?

Ek:
Cumhuriyet’ten İlhan Taşçı’nın haberine göre, Erzurum Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün bazı şirketlere gönderdiği uyarı yazısında, Türk Ticaret Kanunu’nun gerekçe yapılan maddesindeki hüküm, 1956 yılından beri yürürlükte.
 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com