Yaşam kaynağı; su

Suyun önemini anlamamız için bedenimize ve yaşadığımız dünyaya bakmamız yeteli olacaktır. Sıklıkla kullanılan 'su hayattır' slogan suyun önemini çok yalın bir dille bize vurgular.
Peki hayatımız için bu kadar önemli yeri olan suya biz gereken önemi veriyor muyuz? Kimimiz onu çok hor bir şekilde kullanıyor, kimimiz onun önemini bilerek kullanıyor. Burada suyun kullanımının nasıl olması gerektiğini ve kullanımda yaptığımız yanlışları tartışmayacam.
Bu yazıda suyun vücudumuz için önemini anlattacağım sizlere küçük küçük notlarla;
* Beynimizin yaklaşık %75'i sudur.Bedenimizde ki su oranında %2'lik azalma olduğu zaman zihinsel performansımızda önemli değişimler söz konusu olmaktadır. Bu değişimler;
-Kısa süreli anımsamada,
-Aritmetik performansta,
-Dikkat ve psikomotor hızda,
-Bir olayı farkedip tepki verme performansında
azalma görülmektedir.
* Ağırlığımızın yaklaşık yarısından fazlasını su oluşturur ve bu miktarı korumamız önemlidir. Her gün yaklaşık olarak 2 lt sıvıyı solunum, terleme, sindirim sistemimizde kaybederiz. Bu kaybı dengelemek gerekmektedir. Günde az 1, 5 lt - 2 lt sıvı tüketimi yapmalıyız.
* Su tüketimi sonucu midemizde doluluk hissi oluşur. Özellikle yemeklerden önce ve yemeklerden sonra su içersek tokluk hissi oluşacaktır. Bunun sonucunda yemek miktarımızda azalma olacaktır.
* Gece boyunca toksin ve artık maddeler vücudumuz tarafından üretilir. Üretilen bu maddelerin vücudumuzdan atılmasını kolaylaştırmak için sabah kalktığımızda bir bardak ılık su içmeliyiz. İçtiğimiz bu bir bardak su ile böbreklerimizin ve bağırsaklarmızın çalışmasını hızlandırmış oluruz. Böylelikle bu maddeler hızlı bir şekilde vücudumuzdan atılırlar.
* Sınavlarda şeker yemenin zihin performanısını artırdığı bilinir ama yapılan çeşitli araştırmalar sonucu bu bilginin doğru olmadığı ortaya çıkmıştır. Oysa ki sınavlarda belirli aralıklarla su içimi zihinsel performanısımızın artmasını sağlayacaktır.
* Suyun vücudumuzda yaptığı bir çok etki vardır;
-DNA hasarını önler ve onarım mekanizmasının daha iyi çalışmasını sağlar.
-Yediğimiz yemekleri vücudumuzda küçük parçalara ayırır, sindirimi kolaylaştırır.
-Akciğerlerde oksijen toplayan kırmızı kan hücreleinin çalışma verimini artıırır.
-Kalp krizi ve felce karşı koruyucudur.
-Beyin fonksiyonlarımız için bize güç ve enerji verir.
-Çalışma verimini artırır ve dikkat aralığını büyütür.
-Uykuyu düzenler.
-Cildi yumuşatır, nem sağladığı için cilde kırışmaları azaltır.
-Gözlere canlılık ve parlaklık verir.
*Suyu az tüketirsek bedenimizde ki yağ oranında artış gözlemleyebiliriz çünkü böbrekler yeterince su alamayınca karaciğerin çalışımı yavaşlar bunun sonucu olarak karaciğerin yağları eritmesi yavaşlar.
* Su içerken çok soğuk olmamasına dikkat etmeliyiz çünkü çok soğuk su, mide ve bağırsaklarda rahatsızlığa ve enerji azalmasına neden olur.
Bu kadar faydalarından sonra sanırım su tüketimizde artma olacaktır. Şimdiden size iyi içimler dilerim. Ama şu uyarıyıda yapmadan geçemeyeceğim..
Aşırı su tüketiminden dolayı vücudumuzun ihtayaç duyuduğu vitaminleri kaybeder ve yine suda ki kristal maddeler böbreklerde birikerek taşsal kalıntılara neden olabilir.
Her şeyin çoğu zarardır.....