Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Haziran '07

 
Kategori
Hayvanlar Alemi
 

Yaşamımda pati izleri...

Yaşamımda pati izleri...
 

Yaşamıma şöyle bir dönüp baktığımda, epey pati izi olduğunu görüyorum.

Yıllarca yaşamıma ortak olmuş gri tekirimden, huysuz sarmanıma, sokak kedilerini toplayıp eve getirmemden sokakta beslediklerime dek onlarca kedi izi...

Yer yer kedi patisi, yer yer kedi tırnağı...

Bolca miyavlama, mırlama, tüy yumağı uçuşuyor havada... Onca balık, köfte ve süt hesabını da katmıyorum.

Bir kedi doyduğu zaman geriye yalnız kılçıklar ve şiş karınlı kediciğiniz kalmıyor.

Mutlu mırıltılar, bacağınıza inatla sürtünen ve dik kuyruklu bir sıcaklık, göbeğinizin üstüne kurulmuş bir mutluluk abidesi...

Kedilerin beslenmesi konusunda kedi dostları genellikle sıkıntı çekerler. Ama bir kedinin sağlıklı ve doğru beslenmesi için bilmemiz gerekenlerden birkaçı: [*]

- Kedinize su yerine süt vermeyin. Süt suyun yerini tutmaz. Ayrıca anne sütü (doğal/yapay) haricinde 6 haftalık olana dek yavru kedilere sadece süt vermek onlarda kusmaya ve gelişim bozukluklarına neden olur.

- Kuru mama ile yaş mama arasında sağlık açısından bir tercih yapmak zordur. Her ikisi de sonuçta aynı kapıya çıksa da kuru mamaların aşırı tüketilme ihtimali yüksektir. Bu durumda kediler gereğinden fazla kilo alırlar. Ayrıca kuru mamalar kedilerin vücutlarındaki su miktarını da azalttığı için kedinin mutlaka bol su alması gerekir

- Bazı kedi dostları kedilerine ilave vitamin katkısı yapmanın iyi bir şey olduğunu düşünürler ve ölçüyü kaçırmakta da beis duymazlar. Fazla olarak verilen vitamin türü katkı maddeleri fayda yerine zarara sebep olur. Ölçülü olmak en doğrusudur.

- Ağırlıklı olarak bir kediyi ciğerle beslemek doğru değildir. Böylesi bir tek yönlü beslenme kedilerde ciddi sağlık sorunları yaratabilir. Ciğer A vitamini açısından çok zengin bir yiyecek olup aşırı tüketimi halinde kedilerin kemik yapılarında lezyonlara yol açar. Aşırı ciğerle beslenen kedilerin boyun bölgelerinde kemik sorunları baş gösterebilir.

- Aynı şekilde ağırlıklı olarak bir kediyi balıkla beslemek de dengesiz bir beslenme türüdür. Aşırı balık tüketimi iştah kaybına yol açar. Beden, hastalıklara direncini kaybetmeye başlar.

- Bir kediye sıkça çiğ yumurta vermek sanıldığının aksine iyi bir şey değildir. Çiğ yumurta biotini azaltır ve kedilerde kilo kaybına, alerjiye yol açar.

- Kedilere asla yumuşak küçük kemikler verilmemelidir. Ağız tavanını kolayca delerek öldürücü rahatsızlıklara neden olabilir.

- Kediler için ideal olan çeşitli yiyeceklerden oluşan bir beslenme programıdır. Beslenmede aşırıya kaçmak ya da belli bir besine bağlı kalmak dengesiz belenmenin tehlikelerini beraberinde getirir.

Bir kedi beslemek, bazen "dokuz kaplanı emzirmek" duygusu uyandırabilir. Ancak hangi hayvan yemek yedikten öne ve sonra bu denli tatlı olabilir ki?

Yeri gelmişken Haydar Ergülen'in "Ne kediler sevdim..." diyerek Attilâ İlhan'a göz kırpttığı yazısına bir bakalım:

"Belki her konuda yansız yönsüz olabilirim. Kediler (çoğul doğru mu?) hariç, kedi hariç. Bağışlayın.

(1)
Taa elli yedime kadar, yaşamım boyunca hep kedilerim, 1993’ten sonraki o unutulmaz on yılımda da bir kedim olduğunu sanmıştım. Sisip.

19 Kasım 2003’te Sisip öldü. O gün, geçmişte kedilerin Hulki’leri, şimdiyse Sisip’in bir Hulki’si olduğunu anladım.
Gecikmiş bir bilgiydi bu. Yaşam ile ölüm konularında ne zaman gecikmedim ki?

Sisip, saat 17.20’de, yatağımızın sağ alt köşesine uzandı ve öldü. Semra ile sustuk kaldık. Evin bütün pencerelerini kapılarını açtık, kendimizi dışarıya, bahçeye, sokağa attık, 1 saat hiç konuşmadan yürüdük. Sisip çıkmış olabilir artık diyerek eve döndük. Çıkmıştı, bizi sevdiği için çıkıp gitmişti. Sisip’le ilgili eşyayı topladık. Tüyleri? Ya tüyleri?

(2)
Bizim evin girişinde, bir puf vardır; hani, gelen şöyle soluklansın diye. Dört ayağından biri aksaktır. Sisip, üç kat yukarıdan anlardı geldiğimi. Hop, asansörü duyar ve hazırlanır. Kapıyı açıyorum, “tıkıtık” diye bir ses. Pufun aksak ayağı, Sisip, karşılamada. Sisip, bir hoş geldin öpücüğü verir. Sonra seninle gelir, şöyle bir süzer. Ne oldu, ne bitti bugün?

Kimi zaman (özellikle çok merakta kaldıysa) biraz azarlar. Aç olsa bile, mırıl ya da homur, yok.

Miyav, belki. Kedilerin, yalnızca insan adlı canlıya miyav dediğini öğrendiğimde pek şaşırmamıştım.

(3)
Sisip, katmerli bir kedi adı. İki nedenle: İnanılmaz bir yükseklik tutkusu vardı onda, boyunun en az dört misli sıçrardı; Sysiphos söylencesini anımsatırdı… Ayrıca, iyi bir kedi adında mutlaka S olmalıdır, ya da S ile akraba bir harf.

Sisip, adı işlevsel biçimde kullanılınca gerekeni yapardı; ama, adı boş yere kullanılınca, sizi boş bir bakışla süzer, “moiv” derdi.

Pufun karşısında bir resim var. Berna Türemen’in bir yağlıboyası. “Göğe Ağan Kedi Başı”… Öyküsü pek anlamlıdır… Aramızda eşsiz bir dostluk başlatmıştı bu resim.

Düşsel Varlıklar Kitabı’na (J. L. Borges) yazdığım “Zeyl”de, kedim Uşu’nun öyküsü de vardır. Günlüklerimden bir alıntıdır (10.12.1987)… İşte bu Uşu’nun ölümünden sonra, “Kedi Kitabe” başlıklı bir şiir yazmıştım:

KEDİ KİTABE

Pustu canımın kedisi
pençesinde yarım yırtık
bir akşamın ölüsüyle
sustu canımın kedisi

İndi gömü yazısına
kapkaranlık bir pencere
kanatlandı canımın kedisi
bindi mezar yazısına

Döndü Vanlı gövdesiyle
tüyü toprak gözleri gök
söndü canımın kedisi

***

Sevgili Berna, bu kitabeden esinlenerek resmi yapmış ve bana armağan etmişti. Bir tanışlığımız da yokken hem de.

Şiir, 1980’lerde, bir gazetede yayınlanmış, bana yazarlık yaşamımın en güzel okur mektuplarından birisini de kazandırmıştı. Yaşlı bir karıkoca yazıyordu: “Şiirinizi çerçevelettik, salona astık. Kedimizin adı CANIM idi. Çocuğumuz gibiydi.

Ölüp yalnız bıraktı bizi. Şimdi sizin şiir ile avunuyoruz”.

(4)
Şimdi kedim yok. Bir kedi daha yitirmeye katlanamam gibi geliyor bana.

Kendi kedi kitabımı yazmakla avunuyorum galiba. “Kedilerin Sonsuzluğu”…

Galiba bitirmeyeceğim, bitiremeyeceğim bu kitabımı." [**]

(KEŞFEDENLER İÇİN ATLAS - KEDİ KİTABI, MIRNAME adlı dosyamdan...)

[*] http://www.kedimveben.com/beslenme7.htm
[**] Haydar Ergülen, "Ne Kediler Sevdim", Kitaplık dergisi, Sayı 96, Temmuz 2006.

 
Toplam blog
: 353
: 3712
Kayıt tarihi
: 28.02.07
 
 

"29 Temmuz 1980’de İstanbul’da doğdu. Celal Bayar Üniversitesi, İşletme mezunu. Şiir, deneme, öykü, ..