Yaşamımızda denge

Yaşam nehrinin hızlı akıntısına kapılmış giderken; akıntının yavaşladığı noktalarda soluklanmak için kıyıya tutunma şansını bulup, yaşamımızda hızla önünden geçip gittiğimiz, ıskaladıklarımız olduğunun ayırdına vardığımızda; İş – Aile ve Para – Zaman dengesini doğru kurup kuramadığımızı sorgular buluruz kendimizi.

Bazen farkında olmadan dengeyi terazi kefelerinin eşitlenmesi şeklinde düşünerek kefeleri aynı hizada tutmak için ikisine de aynı miktarda zaman ve emek harcamak gerektiğini düşünürüz. Halbuki yaşamın durağan değil dinamik bir yapısı vardır. Yaşam nehrinin bir noktasındaki denge bir başka noktasındaki ile aynı değildir.
Dolayısıyla denge bu dinamik yapı içerisinde değerlendirilmeli ve kurulmaya çalışılmalıdır. Yaşamdaki dönemsel bazı geçici dengesizliklerin yaşamın bütünsel dengesine olumlu ve mükemmel katkılar sağladığı durumlarda vardır şüphesiz..

Ayrıca; yaşam dengesinin sürekli değişken olmasının yanı sıra son derece kişisel bir dinamik denge özelliğini taşıyor olması da kişiye özel çözümler üretilmesini gerekli kılar.

İş-Aile ve Para-Zaman alanlarının her birisinde yaşamın dinamik yapısı içerisinde denge kurma konusundaki becerimizi geliştirmeliyiz. Bunu başardığımızda; bunları uyumlu ve birlikte işler hale getirdiğimizde, sadece kendi alanlarında bir doyum duygusunun ötesinde yaşamdan haz alarak ilerlememizi sağlayan bir sinerji yaratmış oluruz.

Yaşam dengemizi kurma yeteneğimizi etkileyen beklentilerimizdir kuşkusuz. Beklentilerimiz gerçek ve gerçekçi olanla bağdaşmadığında ise yaşam dengemizi kurmakta da zorlanırız.

İdeal yaşamı sorunsuz, zorluğu olmayan bir yaşam olarak nitelendirme eğilimindeyiz çoğu kez. Halbuki, sorun ve zorlukları gelişmemiz için iyi birer fırsata dönüştürüp yaşam nehrindeki yolculuğumuzun tadına varıp coşkusunu yüreğimizde hissetmemizi sağlayacak bir güç haline getirmekte bizim elimizdedir..