Yaşasın Cumhuriyet

SÜNNET DEĞİL FARZDIR CUMHURİYET

YAŞASIN CUMHURİYET

Gölköy adında bir köy varmış Gelibolu’da
Televizyonda gösterdiler geçen gün.
Gelenek edinmiş köy halkı,
Ben kendimi bildim bileli bu böyledir
Diyor muhtar:
29 Ekim’de toptan sünnet ederlermiş
çocuklarını...

Derken ekranda entarili bir çocuk belirdi
Kirvesi tutmuş kolundan
Yatırdılar bir kamp yatağına,
Ardından sünnetçi olacak zat boy gösterdi
Elinde bıçağıyla,
Çocuk kaldırdı başını, bağırdı:

Yaşasın Cumhuriyet diye
Korkarım, bu, sade Gölköylülerin değil,
Umumuzun
Sade küçüklerimizin değil büyüklerimizin de
Düştüğü tarihsel bir yanılgı
Çünkü sünnet değil, farzdır Cumhuriyet


Can YÜCEL





Cumhuriyetimizin 83. yıldönümünü kutladığımız şu günlerde yukarıdaki şiir geçti elime. Usta şair, Cumhuriyet yönetiminin simge Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in oğlu ne de güzel söylemiş. “Çünkü sünnet değil farzdır Cumhuriyet”

Bugün sadece küçüklerimiz değil büyüklerimiz! de

Sünnet olarak kutlama isteğinde Cumhuriyeti. Sıradanlaştı kutlamalar, bedeni yürürken ruhu başka yerde olan kortejlerle bayram kutlanılamaz ki.

Türkiye Cumhuriyeti demekten utanan T.C ciler Cumhuriyeti farz olarak kutlayamaz ki. Daha ileri gidip okul tabelalarındaki T.C ibaresini bile kabul edemeyenler ve görüntü kirliliği oluyor diye okul tabelalarında gizlemeye çalışanlar farz olarak kutlayamaz ki.

Kendilerini hala padişahın tebası, kulu olarak görenler kutlayamaz bu bayramı. Bu bayramı doya doya Cumhuriyetten yana olanlar kutlayabilir ancak. Cumhuriyetin özgür yurttaşları kutlayabilir farz olarak.

Mesela Cumhuriyetin yetiştirdiği bilim adamlarına, öğretmenlerine sormak yerine; Cumhuriyetin kaldırdığı medrese çıktısı ulemaya sormak isteyenler nasıl doyasıya kutlayabilir bayramı.

Cumhuriyetin koruyucu hekimliği ön plana alan sağlık ocaklarını kapatmaya, aile hekimliği adı altında tedavi amaçlı hale (daha fazla ilaç kullanılsın diye ) dönüştürmeye çalışanlar nasıl rahat kutlayabilirler bu bayramı.

Lozanı içine sindiremeyenler ile Sevr hayalcileri bu bayramı kutlayamazlar. Laiklikle kavgalı olanlar, demokrasi ile sıkıntısı olanlar, sosyal devleti öcü gibi görenler. Hukukun üstünlüğüne inanmayanların içlerinden gelerek törenlere katıldıklarına inanmıyorum asla.

Cumhuriyetin tüm kurum ve kurullarıyla kavgalı olanlar tabiî ki kutlayamazlar bu bayramı. Bu bayramı kutlayabilmek için; özgür olmak, yurttaş olmak, çağdaş olmak, laik olmak gerekir. Cumhuriyetin bir yaşam biçimi olduğunu kabul etmek gerekir.



Eğitim-İş olarak diyoruz ki; Cumhuriyetimize ve kazanımlarına bu kadar saldırı olduğu bir dönemde taraf olmak farz oldu.

AB-D ye ve yerli işbirlikçilerine dur demek farz oldu.

İnadına bölünmez bütünlük inadına Mısak-ı Milli demek farz oldu.

Laik, demokratik, sosyal, hukuk devleti Türkiye Cumhuriyeti demek farz oldu.

Haydi farzları yerine getirmeye.



İsmail TUTOĞLU
 
NOT: 5 yıl önce Samsun Manşet Gazetesinde İŞİMİZ EĞİTİM köşesinde yayınlanmıştır.  BNB