Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Aralık '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yazamadım...

Leonard Cohen 'Biz planlar yapıp dururken başımıza gelen şeylerdir hayat' demiş. Dün izlediğim bir fimden öğrendim bunu.

Çok şey geldi başıma, başımıza... Yazamadım...

Uzun zaman oldu uzak kalalı buradan... Uzak kalalı derken okudum zaman buldukça takip ettiğim yazarların yazılarını... Yazamadım...

Daha önce geldikleri pavyonda tekliflerini reddeden vesikalı kadının red yanıtını içine sindiremeyip 'sen kim oluyorsun da bizi reddediyorsun, ne hakla, hangi cesaretle' diyerek polis kıyafetleri içinde kadını pavyon boyunca sürükleyen yaratıkları, kadının sürüklenirken önce debelenip kurtulamayacağını ve kimsenin yardım etmeyeceğini anladığında pes edişini, pes ettiği noktadan sonra sadece elleri saçlarını kavramış olarak tepkisiz ve ifadesiz, tek mimik oynamayan yüz ifadesiyle sürüklenişini izledim. O yüz ifadesizliği gecelerce rüyama girdi. Ne yapacağımı bilemedim... Yazmak istedim... Yazamadım...

Ekonomik krizin gelişini, gelirken yöneticilerimizin duyarsızlıklarını, kurdukları mizahi cümleleri, peşinden işsiz kalan, aç kalan insanları, bunun devamında potansiyel olarak gelecek, gelmeye başlayan; intihar, öldürme, ailece intihar, hırsızlık ve bilumum olumsuzluğu görüp kahroldum... Yazamadım...

Birinci sınıf boya ustası olan bir adamın inşaat sektörünün durması ile birlikte işsiz kalarak bir yakınına telefon açıp 'Abi açız... çoluğu çocuğuda öldürecem kendimide... nolur iş... ne iş olsa yaparım' diye ağlayışını gördüm... Yazamadım...

En büyük erdemdir özür dilemek diyen insanların 'eğer özür dilersek çok fazla tazminat ödemek zorunda kalırız hem zaten tamam olmuş o dönem bazı şeyler ama savaş koşulları varmış o koşullarda değerlendirmek lazım üstelik Fransızlar kışkırtmış hem sonra bizim ölülerimiz nolacak' diye yaptıkları özürsüz açıklamaları dinledim. Herkes kendi özürünü dilemeli. Özür dilemek büyüklüktür. Eğer hata yaptıysan özürünü dilersin. Eğer karşındaki senin hata yapmanı sağlayacak bir davranışta bulundu ise onun özürü kendine aittir ve kendi büyüklüğüdür tıpkı senin özürünün kendi büyüklüğün olduğu gibi demek istedim... Yazamadım...

Canan hanımın yaptığı açıklama yetmezmiş gibi ısrarla DNA testine kadar vardırdığı çirkin tartışma sonrası Canan hanımın mı CHP'ye yakışmadığı yoksa CHP'nin artık böyle bir parti mi olduğuna dair sorular doldu kafama... Kendilerince birsürü neden adına sadakatle CHP'ye bağlı olan yıllardır onun ve oklarının temsil ettiklerine inanan ve bunun arkasından giden tanıdığım tanımadığın yüzlerce insan adına öfke duydum, kızdım, ne oluyor bize, nereye gidiyoruz demek istedim... Yazamadım...

Gün geçtikçe geçmişte ve aslında içerik olarak olması gereken yerde yani solda olan tüm sol söylemlerin yavaş yavaş, göz göre göre sahiplenilişini, amerikayı yeniden keşfetmişler gibi davranan bunlar hiç söylenmemiş, kimseler bunlar için mücadele etmemiş, işkence görmemiş, ölmemiş gibi kendilerine ait bir fikirmiş gibi savunan insanları görüp, duyup; solun artık söyleminin kalmadığını ve yeni bir söylemde geliştiremediğini, hakkaten yurtsever, adil, vicdanlı, aydın, ülkeyi ileri götürebilecek insanların sadece izleyişlerini gördüm... Yazamadım...

Açık açık belgelerle halkı kazıkladığı ifşa edilen, yüzüne karşı belgeler gösterilip ispat edilen insanların; yüzlerinin bile kızarmadan, yavuz hırsız misali, en iyi savunma saldırıdır mantığıyla, sesini yükselten haklıdır yaklaşımıyla, geleneklerimiz, göreneklerimiz, ananelerimiz diye diye hepimizi gözümün içine baka baka gaza getirip, en insani duygu olan utançtan bir parça bile taşımayan davranışları ile ertesi gün gerine gerine konuştuklarını gördüm... Yazamadım...

Doğumgünüm geçti, kendime bir yeni yaş yazısı bile yazamadım...

Yazamadım işte yazamadım...

 

 
Toplam blog
: 40
: 657
Kayıt tarihi
: 14.11.07
 
 

49 yaşındayım.. Kamuda memur olarak çalışıyorum. Aynı zamanda amatör bir tiyatro ekibiyle 18 yıld..