Yazdıklarımızı mı yaşıyoruz, yaşadıklarımızı mı yazıyoruz??

Ünlü bir yazar. Yazdıklarıyla seviliyor, tanınıyor. Harika romanları var. Senelerce okunuyor. Yazdığı romanlardan uyarlanan senaryolarla çekilen diziler raiting rekorları kırıyor fakat yazar sefalet içinde çok genç yaşta veremden ölüyor.
Bir tanesi yine çok ünlü bir şair. Şiirleri dilden dile dolaşıyor. Aksine o kadar kaba-saba bir insan ki, çetrefilli işlerini de görünce kaçaçak delik arıyor tanışan.

İnsan çoğu zaman düşünmeden yapamıyor. Yazılanlar her zaman gerçeği mi yansıtıyor? Özellikle sanal ortamda. Eğer günlük tirajı yüksek, adı-sanı belli bir gazete de yazıyorsanız bir yere gelmek için yazdığınız tarzı korumak zorundasınız. Bu tarz dürüst, gerçekçi, araştırmacı, baskın olabilir. Tarzınız sizinle özdeşleşir çünkü. Bir kere yanlışınızı fark eden bir daha size inanmaz.

Harika romanları olan bir yazarsanız, o halde kişiliğinizin her yıl değişmesi gerekir eğer yazdıklarınıza göre değerlendirirsek sizi. Çünkü bir romanda katil, birinde aşık, birinde eşcinsel olabilirsiniz. Tabii ki yazdıklarınızı ayrı tutup sizi siz olarak tanımaya çalışırsak gerçek karakterinizi öğrenebiliriz.

Chat odalarına girdiğinizde nedense herkes kariyer sahibi, entellektüel, hemen hemen bütün sporları yapmış, sinema, tiyatro çok seven, kültür düzeyi yüksek, kızlar çok güzel, erkekler ise çok yakışıklıdır... yazdıklarına göre. Hatta bayan erkeğim, erkekte bayanım diye bile yazabilir. Sanal dünyanın sınırları yoktur. Yasakları, ayıpları, günahları yoktur. Fakat ikinci, üçüncü soruda gerçekler ortaya çıkar.

Bir blogda yazıyorsanız eğer durum daha da ilginçleşir. Çünkü gerçekten kendi emeğiyle yazanlar vardır, günlük yazanlar vardır, internetten yazı indirip yazanlar vardır, kendi hayatını yazanlar vardır, hayal dünyasında yaşayıp onu yazanlar vardır, siyasi olarak makale yazanlar vardır...

Çeşit o kadar çoktur ki, siz bile şaşırırsınız. Bazı şeyleri anlamak, tahlil etmek iyice güçleşir. Tanıtım amacıyla bir kitabın özetini bile yazabilirsiniz. Netten indirdiğiniz yazıyı da paylaşabilirsiniz arkadaşınızın anlattıklarını da veya kendi yazılarınızı da...

Her yazı, her yazar-yazan ayrı bir dünya. Belki de anlamak bu yüzden bu kadar zor.