Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ekim '15

 
Kategori
Güncel
 

Yazın son gülü ; Çetin Altan için

Yazın son gülü ; Çetin Altan için
 

Çetin Altan’ı kaybetmişiz. Çok üzüldüm. Başımız sağolsun. 

Kavak Yelleri ve Kasırgalar’dan Aşk Sanat ve Servet’e, Yeryüzü Tanrıçaları’ndan Kadın, Işık ve Ateş’e, Büyük Gözaltı’ndan Enseyi Karartmayın’a çok severek  okuduğum ve yaşam felsefesinden de çok etkilendiğim bir düşünür, yazar ve aydın kişiydi benim için O.

Birkaç yıl önce TÜYAP’ta bir söyleşisine katılmış, kitaplarımı da yanımda götürmüştüm giderken imzalatırım diye. Solmaz Hanım ve ailesinden bir kaç kişiyle birlikte gelmişlerdi salona. Bitkin görünüyordu. Ben o zaman bile çok fazla zamanı olmadığını düşünüp üzülmüştüm.

Fakat yerine oturup konuşmaya başlayınca yine eskiden olduğu gibi canlanmış kıvılcımlar saçmaya başlamıştı etrafına.  

Söyleşi bitince yanına gittim. “Kitaplarınızı getirmiştim yanımda ama yorulmuş olabilirsiniz, isterseniz başka bir zaman…”dedim.  

Bir elimdeki çantaya bir yüzüme baktı. Gülümsedi.  “Sen de yorulmuşsundur. Ama ben çok yoruldum, Solmaz sana ev telefonumuzu versin. Göztepe’ye eve gel “dedi. Solmaz Hanım’dan telefonlarını aldım.

O gün bu gündür ne zaman Göztepe’ye gitsem aklıma gelir bu konuşma ama arayıp rahatsız   etmeye çekindim .

Bugün çok pişman oldum acı haberi alınca. Çünkü bir daha o şansı yakalayabilme ihtimalim yok ne yazık ki…  

Güle güle Çetin Altan. Evinize gelemedim ama, son yolculuğunda uğurlamaya gelmek istiyorum seni. Toprağın bol, ruhun ışıklarda olsun.  

“İnsanoğlu çalışmak yahut kazanmak için değil, yaratmak ve daha çok yaratmak için gelmişti yeryüzüne. Yani var olmak için gelmişti.”

Sen hep var olacaksın sevenlerin için. Kitapların kütüphanemin en mutena köşesinde bana  seni hatırlatırken yolumu aydınlatmaya devam edecek.  

ÇETİN ALTAN’IN ÇOK SEVDİĞİM KİTABI  “AŞK, SANAT SERVET”TEN BİR ALINTI

“Var olmayı” “varlıklı olmaya” yeğleme akımının öncüleri şöyle diyorlardı:

Kafadan çatlak olanlar biz değil, sizsiniz. Kendi doğal özgürlüğü ve özerkliğinden bir metelik ödün vermeyenler mi daha normaldir, yoksa her türlü ikiyüzlülükle, her türlü kalıba giren ve kendi doğallığını daha yaşama başlarken iğdiş etmeyi marifet saymış olanlar mı? Normal insan, beyninin beyniyle yüreğinden fışkıran ışıklarla zekasını, bir yığın sakızlaşmış budalalık hatırına dizginlemeyen insandır. Normal insanın ne sözünden çıkamayacağı bir efendisi olur ne de sözünü zorla dinleteceği  bir kölesi… Ve yeryüzünden geçerken, asıl yaşayan sağlıklı insan, işte bu insandır. Biraz daha rahat edeceğim diyeolmadık çarpıklıklara uğramış olan uydurma insan değil. Kuş ağaç dalındayken kuştur. Kafeste değil.”

 
Toplam blog
: 30
: 572
Kayıt tarihi
: 02.11.09
 
 

Edebiyat, sinema, tiyatro ve müzik başlıca ilgi alanlarım. Gezmeyi, okumayı, yazmayı, düşünmeyi v..