Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Şubat '09

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Yazmadan edemeyeceğim

Gelmesini bekliyorum. Beynimde uçuşup duran kelimelerin yerlerini bulup da hadi artık yazıya dökül demesini bekliyorum. Bekliyorum. Baktım gelmeye niyetleri yok en iyisimi ben çağırayım, iş başlayıncaya kadar zordur nasılsa dedim. Başladım yazmaya. Bakalım ne yazmak istiyorum, ne yazıyorum. Gerçekten neler dökülecek...

Günlerdir yogun bir tempoda daha dun pazartesiydi, nasıl yine cuma oldu diye anlayamadıgım, saatlerin farkında olmadıgım zamanlar yaşıyorum. Deli bir koşuşturmaca. Akşam işten eve gittigimde başımı taşıyamaz oluyorum bazen düşünmekten. Gözlerimi kırparken göz kapaklarım gölzerimi acıtıyor. Sanki bir ince cam göz kapaklarım; kesiyor gözlerimi.İş bitmiyor. Yapmak istediklerim, kafamda planladıgım şeylere yetişemiyorum. Planlı şekilde yaşamak zorundayım. Bir gün öteledim mi birşeyi sonra bekleki sıra gelsin ona. Hiç yetmiyormuş gibi, etrafında seni izleyen bir sürü göz, sorgulayıcı, şüpheci, bazen ama cok az bazen taktir edici, bazen gülümseyen bir sürü çift göz... Sanki sürekli izliyor. Sıcak kanlı ve açık bir insan oldugumla övünürdüm hep. Bazen fazla detaycı oldugum icin karşımdakini de sıktıgımı bilirim. Aldığım kararların arkasında durdum hep. Savunulacak herşeyi sonuna kadar savunup, haksızlıklara hep kapı kapattım. Bunları yapmak isterken, iletişim şeklimi değiştirmem, insanlara daha açık olmam gerekeceğini hiç düşünmemiştim.
Bu koşuşturmacanın içinde bir de yaşanan zor anlar var. Yıpratıcı... Kasap et derdinde, koyun can derdinde. Açıklamalar yapmaktan sıkıldığım, gerçekten yapılması gereken bir işin ortasında Ama ile başlayan cümlelerle bana gelen, yeter artık duymak istemiyorum diye basbas bagırdırım içimde, zaman zaman ne olur bırakın beni dedigim, ne olur bırakın da kendi hayatımı yaşayayım, nefes alayım diye sessiz cığlıklar atıyorum.

Dün biri bana dedi ki;" Bir gün gelipte yoruldum ben diyeceksin", "insanlarla iletişim halinde olmak keyifli, onlar aslında çözülecek birer problem".

Son bir yılda, hayatımda çok ciddi bir değişiklik varsa, sonbir yılda paronaya ile tanışmış, bulunmuş oldugum yerden kalkıp hızlı adımlarla koşmaya başlamışsam, hayatımdaki bir grafikte ciddi bir çıkış varken, hem bu çıkışı çan eğrisi haline getirmemek, hemde diger bir grafikteki iniş çıkışlarla ciddi anlamda savaşabiliyorsam hala, bu yorgunlugumdan şikayetçi olmamamdandır. Yoruluyorum evet. ama henüz şikayetçi degilim.

Ve farkettim ki, her insan çözülecek bir problem...
Önceleri, her insanın çözülecek bir problem olması ile ilgileniyordum, şimdi kendi içimdeki düğümlerle. Her insan kendi içinde bir düğümdür, ya kendisi çözer, ya da düğüm kalır ölüme dek!

 
Toplam blog
: 91
: 1012
Kayıt tarihi
: 24.02.09
 
 

Yazmak bir tutku benim için. Yıllardır yazmayı seven biri olarak, bilgisayarın icadı ve gelişen t..