Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Eylül '11

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Yazmak, yaşama katkı yapmaktır

Yazmak, yaşama katkı yapmaktır
 

Aylardır başkalarıyla paylaşmak için yazmıyorum. “İşleyen demir paslanmaz” demiş atalarımız oysa. Yazmak için bilgisayarın başına geçtiğimde paslandığımı fark ediyorum. Düşüncelerimi toparlamakta ve biçimlendirmekte zorlanıyorum. Anlıyorum ki bir bırakıp bir yazmak olmazmış. İpin ucunu kaçırmamak, ısrarla yazmaya devam etmek gerekiyormuş. Şairlerin “ilham perim kaçtı” demesinin nedeni bu olsa gerek. Oysa Türkiye’de yazılacak ne çok şey var. Ülkenin ve bölgenin gündemi her saat değişiyor. At izi it izine karışıyor. Algılarımızda yaratılan gerçekle, yaşadığımız gerçek tamamen birbirinden farklı. Şaşkınlık içinde olanı biteni yorumlamaya çalışıyoruz. Her birimizin tanısı ve tedavi yöntemi bireysel ve ham. Şu aşamada fikri zenginliğe o kadar ihtiyacımız var ki yazmadan, paylaşmadan, okumadan çıkış yolunu bulmamız neredeyse olanaksız. Ülkenin aydınları bu konuya eğilmek, çözüm önerileri bulmak ve sunmak zorundalar. Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti prensibini temel alan siyasi akımlar bu husustaki önermeleri dikkate almak durumundalar. Aksi halde halka ulaşabilme, düşüncelerini benimsetebilme, dolayısıyla iktidar olabilme şansını yakalayamazlar. Burada “Yeni Adana Gazetesi”nin işgal yıllarındaki işlevini bir kez daha hatırlamakta yarar var. Yeni Adana Gazetesi o yıllarda halkın gerçekleri görmesi, işgale karşı direniş ruhunun filizlenmesi için bir araçtı. Emperyal güçlerin ve işbirlikçilerinin yaygın medyaya egemen olduğu ve algılarımıza hükmettiği şu ortamda yerel basının önemi giderek artıyor. Yerel basın halka gerçekleri göstermenin en önemli aracı haline geliyor. Çünkü; özgür sesler ancak orada yükselebilir. Yoldaşlık duygusu o kanalla yaratılabilir. Gücü elinde bulunduranların algılarımızı yönetmesine bir ölçüde yerel basınla engel olunabilir. Eceli yaklaştıran korkudur, ürkekliktir, kararsızlıktır. Halkı cahil görmek, ne halleri varsa görsünler demek teslimiyettir. Demokrasiye inanıyorsanız bu halk sizin halkınızdır. Siz demokrasiyi bu halkla birlikte yaşatacaksınız. Bu halkın iradesinin özgür olmadığını iddia ediyorsanız yine bu halkın iradesinin özgürleşmesine katkı yapmak da sizin görevinizdir. Sözün kısası ülkenin geleceğinden kaygı duyan, bölgemizde barışın ve kardeşliğin egemen olmasını dileyen her bireyin yapabileceği mutlaka bir şeyler vardır. Paylaşılmayan fikir yaşam bulmaz. O nedenle eli kalem tutanlar yazmalı. Fikri olanlar paylaşmalı. Okuyanlar fikirleri taşımalı, tartışmalı. Gücü olanlar maddi olarak destek olmalı. Düşünceyi zenginleştirmenin, olgunlaştırmanın ve yaşama geçirmenin yolu bu. Türkiye ancak bu yolla sonu belli olmayan maceralara sürüklenmekten kurtulabilir ve özgürleşebilir. Barışı ve kardeşliği tesis edebilir. 

 
Toplam blog
: 114
: 860
Kayıt tarihi
: 29.12.06
 
 

Osmaniye Düziçi doğumluyum. Sınıf öğretmenliği, ilköğretim müfettişliği, il milli eğitim müdürlüğ..