Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mart '22

 
Kategori
Blog
 

Yazmak...

Uzun yollardan geliyoruz; artık gidileceklerimiz mesafe olarak kısaldı!

 Birikmiş hikâyelerimizin her biri yaşanmış tecrübeler, gerçekleşmiş film kareleri. İçinde türlü-türlü duyguları barındırıyor. Okuyucuya kurguya bulayıp satıyoruz bu canlı cansız hikâyeleri.  

Yazarların ekserisinin yaptığı gibi kendimizi yazılarımızın içinde gizlemiyoruz. Tam tersine sıkça eleştirilmeyi göze alarak, yazının ana karakteri olarak kendimizi seçiyor, yazıtlarımızın içinde işliyoruz. Tabi bunu yaparken Eric Van Buyten ismini kullanıyor oluşumuz, bir nevi Bruce Wayne- Batman ilişkisine benzer bir karanlık oluşturuyor.

Ayıp değil,  insanın geçmişi karanlık olabilir ve iyileşmek için yazabilir insan. Bunda yanlış olan hiçbir şey yok. Hatta psikologlar bu durumu destekliyor da! Ne de olsa insanın yazmak için bir meselesi olmalı; sadece edebiyatçı olabilmek mottosu ile de yazılmaz ki! (Yazılabilir de!)

Bütün meselemiz insana ait karmaşık ve çapraşık ruh hallerini bir edebi metinde incelemeye çalışmak. Bunu yaparken bazen gerçekten küstahlaşıyoruz! Ancak sanılmasın ki yazarın(yazarlığın) ego sorunu yok; yazmamızın temelinde böyle bir kişisel sorun olabilir.

Yazarken edebiyatçı duygularını, düşüncelerini, bilgi ve deneyimlerini okuyucuya geçirmeyi hedefliyor. Ve bunu başardığı ölçüde seviliyor ve sevildiği ölçüde iyi bir yazar oluyor. İyi bir yazar olduğu ölçüde öz tatmin sağlıyor. Kendisine kendinden kaçacak bir yol bulmuş gibi hissediyor böylelikle. Evet, kendimizden kaçma durumumuz gerçektir bir yazar olaraktan. Yaratma süreci kesinlikle sancılıdır. Bir o kadar da kurtarıcıdır. Yaratma güdüsü, yaratıcı karakterlerin en büyük belasıdır. Yaratamadıkları ölçüde yok olurlar çünkü. Her yarattıklarında da rahatladıklarını hissederler. Yani yazmak onlar için bir seçenek değil, zorunluluktur.

Uzun lafın kısası yazmaya zorunlu ve bağımlı olduğumuz için yazıyoruz. Bunu yaparken daha iyi olabilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Yeteneğimizi geliştirmek için daha çok, daha çok yazıyoruz.

Ara verdiğim 3 yıllık dönemde kendime yönelik çözmem gereken meselelerim vardı. Evet, bundan sonraki yazılarımda bunların neler olduğuna dair ipuçları vereceğim sizlere.  Umarım yeni yazılarımı daha çok beğenirsiniz…

Yazmak kendin için mi, toplum için mi? İşte tüm mesele bu dersek yalan söylemiş oluruz. Yazı sahibini bilir diyerek noktalayalım bu yazıyı…

Yeni yazılarımda görüşmek üzere saygılarımla

 
Toplam blog
: 631
: 293
Kayıt tarihi
: 10.04.11
 
 

Eric'i külden yarattım. Tamamıyla benim eserim. Söyleyeceği çok sözü, söylemek istediği az sözü. ..