Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Kasım '11

 
Kategori
Futbol
 

Yediveren Burak Yılmaz

Bir çiçeğin açması ve sağlıklı bir şekilde büyümesi için yerini sevmesi gerekir; tıpkı futbolcular gibi. Bu yüzdendir ki geçmişi başarılarla bazı dolu futbolcular yeni takımlarında başarılı olmazken elle tutulur bir kariyeri olmayan bazı oyuncular da yeni takımlarda elmas gibi parıldıyor.

Burak Yılmaz adını ne zaman bir gol dakikasının yanında görsem aklıma onun Beşiktaş’tan Vestel Manisaspor’a Holosko eksi 5 milyon avro eksi Koray Avcı, Fenerbahçe’den Trabzonspor’a ise Gökhan Ünal eksi 3.2 milyon avro karşılığında transfer olduğu gelir. Bugün ise Burak takasta kullanılarak alınan iki futbolcu ve üzerine ödenen milyonların toplamına eşit bir değerde. Bu enteresan durum yerini sevmekten başka nasıl açıklanabilir?     

Burak’ın Antalyaspor karnesi başarılıydı, Beşiktaş ise vasatın altında. Vestel Manisaspor’daki görüntüsü yine tatmin ediciyken Fenerbahçe performansı neredeyse sıfır. Fakat bu inişli çıkışlı grafiğin tek sorumlusu olarak genç futbolcunun kendisini, onun teknik direktörlerini veya bulunduğu takımları göstermek yanlış olur zira her futbolcunun başarısı veya başarısızlığında bu unsurların tamamı ile birlikte daha onlarca değişken var; takımdaki arkadaşlık ortamı, takımın oyun planı, oyuncu-teknik adam ilişkisi v.b.

Hiç şüphe yok ki Burak Yılmaz aradığı ortamı Trabzonspor’da buldu ve bu habitatta tabiri caizse boynu bükük ve sararmaya yüz tutmuş bir çiçekten her dalında birçok gül olan bir yediverene dönüştü.

O, bugün sadece yerli değil, ligimizdeki tüm futbolcular arasında, en iyi forvet oyuncusu. Gerek fiziği, gerek motivasyonu gerekse son vuruşlardaki başarısı ile Burak tam anlamıyla rakipsiz. Öyle ki sezon başında güç olarak neredeyse potansiyelinin yarısını kaybeden Trabzonspor, her şeyden önce 26 yaşındaki futbolcusu sayesinde bu sene de ligin üst sıralarında yer almayı başarıyor.

Velhasıl Burak istatistikleri alt üst eden başarılı performansı ile bir yandan takımına hayat vermeyi sürdürürken diğer yandan da futbolcuların her ortamda aynı performansı gösteren makine parçaları olmadığını ve bizim takımlar için adeta çocuk oyuncağı olarak görülen transfer müessesesinin ne denli meşakkatli olduğunu gösteriyor.

Umarım yıldız oyuncunun büyüleyici performansı devam eder zira o, diğer bir iki isim ile birlikte, bu seneki renksiz ligin en güzel renklerinden biri ve bu aralar onu izlemek başlı başına bir keyif.   

http://twitter.com/cannizamoglu

can.nizamoglu@gmail.com      

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..