Yeni bir burç; yılan burcu ve kadını

Derler ki yılan burcu kadını, kumda sürünen bir yılan kadar kaygandır. Bu kayganlık özellikle aşk ilişkisinde kendini belli eder. Yılan burcu kadınının kitabında tek bir erkekle aşk yoktur. Son derece sabırsız bir yaratılışa sahip yılan kadını, sabırsızlığı sayesinde ilişkiden ilişkiye sürüklenir. Doğuştan depresif bir yapıya sahiptir. Zehirli dilini en yakınlarını bile mutsuz etmek için kullanmaktan çekinmez. Bu yüzden çoğu kez yalnız kalır. Kalabalıklara karışmak istemez. Bir tür toprak altı (yeraltı) yaşamını tercih eder.
Yılın belirli dönemlerinde, tıpkı bir yılanın deri değiştirmesi gibi, kısa süreli değişimler yaşar. Bu dönemlerde oldukça neşeli ve dışa dönüktür. Sürekli sevgiyi, aşkı arar. Hayallerinde ömür boyu birlikte olacağı sonsuz aşkı vardır. Bu yüzden zor da olsa tek bir erkeğe bağlanmayı dener. Ama karşısındaki erkek tarafından yılan burcu olduğu öğrenildiğinde acımasızca dışlanır. O zaman yine kavgacı ve kırıcı yüzü ortaya çıkar. Ona göre bütün erkekler zalim ve güvenilmezdir. Sürekli dır dır eder. Erkeklerin ne kadar zalim olduğunu anlatıp durur. Aşkta umduğunu bulamayınca rotayı dosdoğru feminizme çevirir. Kadın derneklerine üye olur. Uyuşturucuya, alkole hayır gösterilerine katılır.
Bir erkek kendisine yaklaşmaya görsün anında ağzının payını verir. Adamı itin dötüne sokar. Hemen ardından zil takıp oynar.

Geceleri dışarıya çıkar. barlara dadanır. İçip dağıtır. Erkeklere karşı kazandığı zaferi kutlar.

Ama hemen ardından pişman olur ve gözyaşlarına boğulur. Küçük bir çocuk gibi anne kucağını özler, annesinin gelip kendisini bu zor durumdan kurtarmasını ister. İyi bir evlat, kötü bir sevgilidir.