Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ekim '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yeniden doğalım

Yeniden doğalım
 

Bir süredir yeni bir heyecanla yazmaya başladığım romanımla ilgilendiğim için blog yazılarıma ara vermek durumunda kaldım. Bu yüzden herkese tekrar merhaba demek istiyorum.

Öncelikle bu yazım için seçtiğim şu harika resmi size anlatmak istiyorum. Bu bir Michelangelo Caravaggio eseridir. Kendisi barok sanat akımının resimdeki en büyük üç sanatçısından biridir. Resimin o döneme has, rönesans öncesi kiliseyle, o dönemin sanat anlayışı ve sanatçının kendi bakışyla yoğrulmuş bir anlamı, kendine özgü bir felsefesi elbetteki var. Fakat günümüzde bende uyandırdığı izlenim şöyledir;

Hiç bir şey sadece göründüğü gibi değildir ve doğrunun bir gün ortaya çıkmak gibi güzel bir alışkanlığı vardır.

Bir sanat eseriyle başladığım yazıma, yavaş yavaş sanattan uzaklaşan bir toplumda yaşanan siyasi gelişmelerini anlatarak devam edecek olmam çok acı. Ama maalesef artık konserlerin haremlik selamlık şekilde dinlendiği günleri yaşıyoruz.

Medeniyet bir toplumun birikimidir, bu birikimi özümsemek ve bunu kullanarak daha yüksek, daha nezih bir toplum olmayı hayal etmek, bu yolda ilerlemektir. Bu ilerleme toplumun her zerresinde görülmelidir. Yani birlik gerekir.

Peki şimdi maddi-manevi her açıdan toplumumuza baktığınızda bir bütün görüyor musunuz? Bir mozaik görüyor musunuz her parçası farklı fakat bütünü tek bir anlam ifade eden? 

Biz artık ayrıyız, bunu görünüz istiyorum. Ve bunu toplumu oluşturan bireyler istemediler, bunu toplumu temsilen seçilen bir avuç insan bizlere dayattı.

Ekonomik olarak ayrıldık, zengin ve fakir her toplumda vardır, fakat böyle bir uçurum bu toplumun özünde bu denli göze çarpmadı tarihi boyunca.

Etnik olarak ayrıldık, hoşgörü diyerek kültürümüzü hançerlediler, kardeşliğe çelme taktılar.

Manevi olarak ayrıldık, ahlak dediler ve yalanlarla kandırdılar.

Artık okullarımız ayrı, kadın ve erkek ayrı, sanat ayrı, tıp ayrı, gençler ayrı, kıyafetler ayrı...

Bu ayrılık gözlerimizin önünde gerçekleşiyor ve toplum olarak olgun bir yanıtımız yok buna karşı. Çünkü ayrıldık kardeşlerim..

Peki bu sitem yeter mi? Birbirimize bunları mı anlatacağız? Hepimizin yaşadığı fenalıkları her gün bir daha ve bir daha anlatarak, aydınlığa erebilir miyiz?

Hayır kardeşlerim, bizler elimizi taşın altına koymadıkça hiç bir şey değişmeyecek. Ama ben sizlere bir genç olarak; yollara dökülüp isyan etmenizi farklılıkları kaşımanızı değil, okumanızı, bilinçlenmenizi, gerçeği görüp, gerçeği aktarmanızı öğütlüyorum.

Bir gece sabaha uyanırken güneşin ışıkları, teker teker değil yekpare hepimizin gününü aydınlatır. Benim soluduğum hava bir an sonra seninde ciğerlerinde dolaşandır. Ve bu toprak, bu vatan hepimizin son müstakbel yatağıdır. 

Hafızalarınızı uyandırın, geçmişinizi hatırlayın ve şimdinin fenalıklarını silmek için temiz bir gelecek için birlik olmanın anlamını kavrayın.

Yine söylüyorum okuyun ve yine söylüyorum ki unutmayn;

"Hepimizin geçmişi bu topraklarda yatıyor ve geleceğimiz bu topraklarda yaşlanacak.."

Sayglar..

Erol KÖK

 
Toplam blog
: 21
: 608
Kayıt tarihi
: 31.07.13
 
 

Yıldız Teknik Üniversitesi - Endüstri Mühendisliği bölümü son sınıf öğrencisiyim.. Toplumbili..