Yeniden merhaba

Uzun zaman olmuş, kalem ele alınmaya alınmaya, kelimeler yan yana yazılmaz olmuşlar. Ama tabi acil eylem planı ile düzenlendi: Selam dostlar, yine sizlerleyim.

Birikmiş yazılacaklar, yaptıklarım, sizlerle paylaşmak istediğim pencereler. Önce soruları yanıtlamak istiyorum.

Evet, sigarasız yaşama minnet duyarak, zenginleşen yaşam olarak devam ediyorum. Ağır bir çanta vardı ve gitti. Beyin, ne istiyorsanız onu yapıyor aslında. Sonraki yazılarımda da paylaşacağım temel taşlardan biri aslında bir konu bu.

Evet, yazılar kesildi, ama bu kadar çok blogun arasında konuşmak, yazmak yerine, bir süre okumak, hem içe hem dışa bakmak ve anlamlandırma çabaları ile meşguldum. Tabi hem Romanya'ya bir ay proje için gitmek, yüksek lisansın ödevleri, finalleri ile uğraşmak zordu ve yoğun bir tempodan nefes alacak zamanımın da yeni oldu.

SML Self Managing Leadership eğitimine katıldım. Aslında "kişi kendini ne kadar iyi yönetebiliyorsa, o kadar güçlüdür" fikrini savuna bir eğitim. Kendi hayat grafiğinizi kağıda döküp hayatınızı rüzgarın akışında kurtarıp yönlendirebileceğiniz bir direksiyon hediye eden bir eğitimdi. Yunus Emre dergahının kapısında yazan "Kendini Bil" fikrinin kağıda, kaleme, methodolojiye aktarılmış formatı aslında. Brahma Kumaris'in ortaya attığı, batı felsefesinden aldığımız "düzenin gerekenlerini yapmak için durmadan çalışmak" yerine, batının mantığı ile doğunun erdem ilkelerini güzel bir karışımla "kendi istediğimiz, mutlu olduğumuz erdemlerimizden taviz vermeden aldığımız keyifli yolculuk" olarak yaşamı hedefleyen bir kuram aslında. Bir yazımda detayları ile değineceğim.

Secret - The Law of Attraction (Sır - Çekim Yasası) ve What The Bleef Do We Know (Biz Ne Bilebiliriz ki) filmlerini izledim. Aslında Secret adlı filmin kitabı da varmış okumadım. Avustralyalı bir yazarın "düşünceleriniz yaşamınızdır" fikrinde yola çıkan bir kuram aslında. Türkiye'de D&R'da ilk onda "Çekim Yasası" adlı bir kitap yayımlandı Nil Gün adlı bir yazar tarafından. Bu kitabı da okuma fırsatım oldu. Temelde "Bir şeyi 40 defa söylersen olur" atasözümüzden farklı değiller aslında ana fikirler. Diller, dinler, kültürler çok farklı olsa da felsefeler ve ana fikirler aynı. Hayattan ne bekliyorsanız ona kanalize olun ve olması için bekleyin:) Bu da başka bir yazımın konusu olacak.

Bir de bir oyun oynamaya başladım. "Tribal Wars", klan savaşları adında. Online bir oyun. Size bir köy veriliyor ve bu köyü geliştirip, maden seviyelerini artırıp, iyi bir ordu hazırlayıp bir birlik (klan) ile birlekte hareket edip diğer klanları yok etmeye çalıştığınız bir güç oyunu. Yaklaşık 2,5 ay oldu oyunu oynuyorum. İlgimi ve merakımı çekmekte devam etmesinin nedeni yönetici kadrosunda bulunduğum bir klanım var. (Meraklılarına klanımızın adı ANTI) . Olaya birçok farklı boyuttan bakıp analiz yapmamı sağlayan bir oyun oluyor olması. Bu da liderlik ve şirketler konulu yazılarımında yer alacak bir konu.

Ve bir de okul projem Nano Tenoloji. Henüz ne üreteceğimizi bulamadık ama grup projesi olarak sunmamız gereken bir çalışma. Sadece atom boyutunda maddeleri birbirine karıştırıp "nano teknoloji" ile üretilmiş bir sürü ürün var piyasada ve giderek de önem kazanan bir başlık haline gelmekte. Kanseri de önleyebiliyorsunuz , buzdolabında da bozulmayı geciktirebiliyorsunuz... vs. Ben da yeni yeni öğreniyorum, yazılımcı olarak atomlardı, kimyaydı, bana biraz uzak konular ama elbet çalışılınca öğrenilmeyecek bir ilim yoktur sanırım bu dünyada, birazcık emek, birazcık sabır:)

Her 4 madde de keyif alarak yaptığım ve uğraşmaya devam edeceğim konular (tabi "sigarayı bırakmışsın bu sefer de oyun bağımlılığına başlamışsın ama" uyarıları gelecektir eminim. Daha az zararlı olduğuna inanmakla birlikte, "dünya fani dostlar" diyeceğim :) South Park2ın bir bölümünü paylaştı bir arkadaşım, dileyenlerle paylaşabilirim. Madde bağımlılığından ileri düzeyde bir oyun bağımlılığının traji komik hikayesi idi...)

Keyfiyle ve hazzıyla yaşama uğraşımızın hiç bitmemesi dileğiyle...

Sevgiler,

Ebru

Beyin ancak, durduğu zaman yorulduğunu fark edermiş, o yüzden devam :)