Yeşil yol

Yeşil yol beni en çok etkileyen filmlerden biridir. Konu bir hapishane ve oradaki idam mahkûmlarının son yolculuklarına hazırlanışı ana teması üzerine kurulmuş. Mahkûmlar suçluda gardiyanlar sütten çıkan ak kaşık mı? Tabiî ki hayır... Tüm gardiyanlar mahkûmlara iyi davranırken içlerinden biri tam bir psikolojik vakadır. Son anlarında idama mahkûm bu insanların daha da acı çekmesinden zevk alan bir insandır bu.

Gerçi arkadaşları onu yola getirmek için epey uğraşır ve başarırlarda! Mahkûmların hepsi kesin suç işlemiş insanlardır. Bir tanesi ise zenci olduğu ve yardıma çalıştığı için suçlanmaktadır. Bu adamın birde doğaüstü yeteneği vardır. Hastalıkları iyeleştirip, ölmüş olanlara can bile verebilmektedir. İşte bu zenci öldürülen iki kız kardeşe yardım etmeye çalışırken cinayetle suçlanır. Asıl katille yan yana koğuşta yatarlar. Gardiyanlardan birinin kimseye açamadığı bir derdi vardır. Bir gün bu doğaüstü güçleri olan zenci gardiyanı iyeleştirir. Bu durum başka bir gardiyanın hasta eşini iyileştirmeye kadar varır.

O artık bir suçlu değil, bir ermiştir. Gardiyanlar onun suçsuzluğunu ispata çalışırlar ama o insanlara küsmüş ve yaşamaktan vaz geçmiştir. İdam sırası ona gelir, ölmeden önce gardiyanlardan en sevdiğine ve bir fareye ki bu fare mahkûmlardan birinin faresidir, ölümsüzlük verir. Ölümsüzlük iyidir ama tek kötü yanı en sevdiklerinin öldüğüne tanıklık etmek. Gardiyanın tüm sevdikleri sıra ile ölürler. İşte en zor yanı budur. İzlerken eğer gözyaşınız akmazsa bir yerde bir tuhaflık var demektir.

NOT:300 İnanmış Spartalı filmi uluslar arası ve ulusal basında, bir ulusu yüceltip, diğer bir ulusu küçük düşürdüğü için epey eleştiri almıştı. Bunu ilave etmek istedim.