Yılbaşı ve bayramı bir arada yaşıyoruz...

Evet sonunda beklediğimiz tatil geldi. Özellikle yoğun iş temposuyla çalışanlar için mükemmel bir şans.

Bu sene yılbaşı ve kurban bayramını birlikte yaşayacağız. Önce 2007' ye merhaba diyeceğiz ve sonra kurbanlarımızı keseceğiz.

Milli değerlerimizin hızla tükendiği bu yıllarda, bizi bize bağlayan nadir olgulardan biridir bayramlar. Eskilerinin yerini tutmasa da, yeni tarz konuşmalarımız, yeni tarz bayramlaşmalarımızla birşeyler yapmaya çalışıyoruz toplum olarak. " Zaten artık cep telefonlarımız ve internetimiz var, ne gerek var ki onlarca yol kat etmeye" diyor birçoğumuz...

Teknoloji toplumsal değerlerin önüne geçiyor elbette ama önüne geçirmek isteyenler için... Oysa, o sımsıcak sarılışların, el öpmelerin, özlem gidermelerin tadı hiçbir şeyde yok elbette. Bir tatlı muhabbet, büyüklerin bir tebessümü paha biçilebilir mi, cebimize gelen bir sms' le?

Yılbaşı demişken, hepimizin dilekleri ortaktır. Mutlu, huzurlu, sağlıklı ve barış dolu bir yıl, ve daha niceleri... Temennilerimiz hep güzeldir, oysa ki yaşadıklarımız genelde çok daha farklı. Sebep çoğu zaman biz oluruz, o güzel dilekleri yaşayamayışımızda. Çünkü ne ekersek onu biçeriz. Çünkü ne kadar iyi olursak o kadar iyilik buluruz. Bunlar kalıplaşmış cümleler değil aslında, bunlar tamamen gerçek. Biz sadece tekrar ve tekrar denemeyi bilmiyoruz, kendimizi aciz bırakıyoruz mutluluğu yakalamaktan. Pes etmek hepimize çok daha kolay geliyor. Öyle yozlaştırmışızki kendimizi, bir türlü çıkamıyoruz ataletin içinden. O zaman, 2007 için dileğimiz, ataletinden kurtulup istek ve arzularına kavuşan bireyler olmak olsun!

Hepinize mutlu yıllar, iyi bayramlar...