- Kategori
- Gündelik Yaşam
Yıldızları say da gel
Ne vakit yazmaya başlasam, ellerim titriyor, ruhum üşüyor. Hissettiğim, hayal ettiğim sevgimin sabrı da olmasa, nasıl seslenirdim şimdi sana ve Allah'a?
Başım yüreğim çatlasa da kim alıkoyar ki beni sevmekten, yazmaktan, aynam sen olduktan sonra..
Yüreğimdeki çaremsin sen. Azıcık izin ver de bakayım bendeki sana?
Leyla’yı, Zühre’yi, Aslı’yı, Şirin’i bana el sallarken gördüm. Uçuversem şimdi Kaf dağına hem de Zümrüdüanka yanına, hüd hüd olsam konuversem yarimin kanadına ne olur..
Eyy sevdiğim!
İçimin nuru, sanma ki senden uzakta varlığım. Varlığımın nuru mu?
Her aklıma düşüp özlediğimde, isterim ki tüm güzellikler ve en kutsal dualar bulsun, sobelesin seni..
Benim ise geceden karanlıktır sebebim, korkarım ki duyulmaz oradan nefesim.. Az sonra acı bir düdük çalar, hareket eder vagonları duygu yüklü gönül trenim…
İçim az acıyor, az yanıyor. Küller, güllerle örtüştü de sen kuşlara sakın inanma. Ağlasamda, kimseler duymuyor artık hıçkırıklarımı..
Sana sabrım, sana sevdam, iki kumrulu iki yavrulu bir aile oldu güneşe bakan penceremde.. Hasret uçurumlarını benim gibi yap ve farzetme.
Gündüzden geceye yol alıp, vuslat kurdum yüreğimden yüreğine..
Bilesin istiyorum!
Seni unutmayı hiç yazmayacağım ki ömrümün günlüğüne…
Hayatımızdaki bizsiz boşluğu ikiyle çarpıp, her bir yıldız için, bir ömür yaşamaya ne dersin?
Haydi adamım, yıldızları say da gel...
Sabiha Rana
Resim: Sargent'in sevdiğim şahaserlerinden.