- Kategori
- Güncel
Yılmaz Güney ile kahvaltı
Başbakan dedi ki: “Yılmaz Güneyin filmlerindeki mesajı alsaydık, bu gün çok daha ileride olurduk.”
Bunu, sinema sanatçılarına verdiği kahvaltıda söyledi. Yani, kahvaltılık bir söz. Akşam yemeğinde gider mi, bilmiyorum. Henüz, geç kalmış sayılmazsınız, Sn. Başbakan. Mesajı bu gün de alabilirsiniz. Daha çok yeni, üfürük gibi bir depremde, kerpiç evlerin altında kalıp, ölen onlarca insan, Yılmaz Güneyin filminde ölmedikler ki: Ölenler, sekiz yıldır yönettiğiniz, ülkenin insanları. Seçim sonuçlarını incelerseniz, çoğunun sizin partinize oy verdiğini görürsünüz. Üfürük gibi depremlere vereceğimiz, daha çok kerpiç evimiz ve insanımız var. S
izin partinize oy vermiş bölgeye ve bölge insanına, seçim konuşmalarında söz verdiğiniz, adaleti ve kalkınmayı, ne zaman götüreceksiniz. Yılmaz Güneyin gelip, bu konuda film yapmasını mı bekleyeceksiniz? Rahmetli yaşasaydı, bu duruma ne derdi acaba?
Yılmaz Güneye değer veriyorsanız, bu ülkeden, yoksulluğu, ezilmişliği, işsizliği, dilenciliği, vurgunu, soygunu, inanç sömürüsünü, kadınların ve çocukların istismarını, tacizini, kaldırın. Çalışana ve emekliye, insanca yaşayabilecekleri ücreti verin. Ülkenin, en ücra köşesine, medeniyeti götürün. Bu ülkede, elektriği, musluktan akan suyu, asfalt yolu, görmemiş çok insanın olduğunu unutmayın.
Ne yazık ki, kahvaltıya çağırdığınız, sinema sanatçıları arasında, Yılmaz Güney gibileri yoktu. Olsaydı, o başka yerde kahvaltıda olurdu, arpa ekmeği eliyle böler, soğanı, yumruğu ile ezer, toprak damın altında, gün doğarken, bismillah çeker, yer sofrasında, o insanların yanında olurdu. Çırağan sarayında, kahvaltı, kimin haddine.
Bunu, sinema sanatçılarına verdiği kahvaltıda söyledi. Yani, kahvaltılık bir söz. Akşam yemeğinde gider mi, bilmiyorum. Henüz, geç kalmış sayılmazsınız, Sn. Başbakan. Mesajı bu gün de alabilirsiniz. Daha çok yeni, üfürük gibi bir depremde, kerpiç evlerin altında kalıp, ölen onlarca insan, Yılmaz Güneyin filminde ölmedikler ki: Ölenler, sekiz yıldır yönettiğiniz, ülkenin insanları. Seçim sonuçlarını incelerseniz, çoğunun sizin partinize oy verdiğini görürsünüz. Üfürük gibi depremlere vereceğimiz, daha çok kerpiç evimiz ve insanımız var. S
izin partinize oy vermiş bölgeye ve bölge insanına, seçim konuşmalarında söz verdiğiniz, adaleti ve kalkınmayı, ne zaman götüreceksiniz. Yılmaz Güneyin gelip, bu konuda film yapmasını mı bekleyeceksiniz? Rahmetli yaşasaydı, bu duruma ne derdi acaba?
Yılmaz Güneye değer veriyorsanız, bu ülkeden, yoksulluğu, ezilmişliği, işsizliği, dilenciliği, vurgunu, soygunu, inanç sömürüsünü, kadınların ve çocukların istismarını, tacizini, kaldırın. Çalışana ve emekliye, insanca yaşayabilecekleri ücreti verin. Ülkenin, en ücra köşesine, medeniyeti götürün. Bu ülkede, elektriği, musluktan akan suyu, asfalt yolu, görmemiş çok insanın olduğunu unutmayın.
Ne yazık ki, kahvaltıya çağırdığınız, sinema sanatçıları arasında, Yılmaz Güney gibileri yoktu. Olsaydı, o başka yerde kahvaltıda olurdu, arpa ekmeği eliyle böler, soğanı, yumruğu ile ezer, toprak damın altında, gün doğarken, bismillah çeker, yer sofrasında, o insanların yanında olurdu. Çırağan sarayında, kahvaltı, kimin haddine.