Gündeme gel

Bilmem, gündemi yakalayanınız var mı? Ne gündemi? Hangi gündem, diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Ülke gündemini elbette. Yani diyorum ki: Gündemde ne var? Diyarbekir Sipor mi? Açılım mı? Ermeniler mi? Anayasa değişikliği mi? Anlamayanlar için, azıcık daha aralıyorum. Diyarbekir, düşsün mi, düşmesin mi? Ne demişler, düşeni Allah görür, demişler. 100 bin kaçak Ermeni yi, yeniden tehcir etsek mi, etmesek mi? Anayasa değişikliğini nasıl kitabına uydursak? Öyle bir uydursak ki, AKP artık her yere uysa. Cumhuriyete de, laikliğe de, demokrasiye de, anayasaya da, yargıya da, çarşı, pazara da, uysa. AKP siz kimse kalmasa. Tam burada, gündeme biri daha daldı. APO… Apo diyor ki: Akıl sağlığım da, fiziki durumum da, önderlik yapmaya müsait degil. Bu yüzden, ben artık çekiliyorum. Öle bilirim. Öldürüle bilirim de. Yemegime zehir gatabilirler. CIA bu işi becerebilir. Guyunun dibindeyem. Heç çıkamıyabilirem. Oysa, anam Türk idi. Yardım edebilir idim. Tam, biz Diyarbekiri kurtarmaya çare ararken, zırt diye konuya maydanoz oldu. Tam da sırasıydı. Şimdi, gündemi unutup, bir caninin anatomisine dalsak, gündem, güme gidecek. Apo nun durumunu, anatomik yapıdan inceler isek, diyebilirim ki; neden yaşadığının mantıksızlığı, ona da mantıklı gelmiyor. Ölüm korkusu, tüm hücrelerine sinmiş. Eskisinden 17.5 cm küçük bir odada, azap çeken 30 bin ruh ile, bir arada yaşamanın dayanılmaz hafifliği. Göbeğini kaşıyıp, gerinemiyor bile. Bir de şu var: Ben, Aponun yakalanmasında, PKK nın da parmağı olduğunu, hep düşünmüşümdür. Böylesi, bana daha mantıklı geliyor. Benim aklıma geliyorsa, onunda aklına, böyle bir olasılık geliyordur. Kendini, kuyunun dibinde görmek, bundan dolayı olabilir. Kuyunun dibindesiniz, tutunup çıkacağınız hiçbir şey yok. Pamuk ipliği bile. PKK da, bu olasılığın, bir gün ortaya çıkabileceğini bildiğinden, çeşitli bahaneler ile, Apoya olan aşkını, ortaya koymaya çalışıyor. Yersen.

Apo yu, kuyunun dibinde bırakıp, gündeme dönsek diyorum. Gündemin en kritik maddesine. Anayasa değişikliği paketi, sunuma hazır. Paket, bir sürü açık kapı ile sunuluyor. Açık kapılar, muhalefetin girmesi için bırakılmış, ama muhalefet, bubi tuzağı olabileceği görüşünde. Bu yüzden temkinli davranıyor. Girmeye bilirler. AKP, girmez iseniz, referanduma götürürüm blöfünde. Bence götüremezler. Bu referandum, 80 anayasasının referandumuna benzemez. Onun karşısında hiç kimse yoktu. Kenan Evreni bile %99.9 ile bağrımıza basmıştık. Oysa, şimdi en kötü ihtimal ile, %60 karşı oy var. Bu artabilir de. Zaten paketteki değişiklik önerileri, bana göre 80 anayasasından bile geride. Bu gün bu hali ile HSYK ile baş edemiyorsanız, üye sayısı 21 olunca nasıl baş edeceksiniz? Cumhurbaşkanı, Abdullah Gülün de, sürekli Çankaya da olamayacağını hesaba katarsak, bu anayasanın bir çok maddesi, anayasa mahkemesinden geri dönecektir. Bunca masrafın boşa gitmesi, bu ekonomik krizde, hiçte hoş karşılanmaz.