Yüce mecliste iki sağ kroşe

Bugünkü gazetelerde Türkiye Büyük Millet Meclisi' nde çekilmiş bir fotoğraf var. Dediklerine göre yabancı ajanslar bu fotoğrafı bütün dünyaya geçmişler.

Fotoğrafta bazı milletvekillerimiz bir milletvekilinin suratına yumruk atıyor. Hiç de hoş bir görüntü değil biliyorum. Milleti temsil etme yetkisine sahip koca koca insanların, normal bir insana bile yakışmayan bu davranışlarda bulunmasını gerçekten garipsedim.

Haberi radyodan dinlesem, gözümde canlanan bir kavga sahnesinde, daha çok kırsal kesimi temsil ettiği düşünülen Akpartili vekillerin, son günlerdeki gergin ortamın da tesiriyle olayın faili olduğunu sanırdm. Fakat bütün dünyaya dağıtıldığı söylenen resimde, iki CHP milletvekili Akpartili bir başka milletvekilinin suratına yumruk atıyorlar.

Olayın nasıl meydana geldiği de bir başka garip hikâye... Mecliste, DYP'den ihraç edilen bir milletvekili, cumhurbaşkanı sayın Sezer'in İzmir'deki tatbikat sırasında, başbakana bakışını yansıtan bir fotoğrafı göstererek , "bakın nasıl da haince bakıyor" demiş. Milletvekillerinin tepkisi üzerine konuşan kişi dışarı çıkarılmış. Ancak hızını alamayan CHP'li Sami Tandoğdu ile Salih Gün'ün Akpartili Alim Tunç'a vurduğu iki kroşe, işte bizi dünyaya tanıtan fotoğraf olarak ajanslar kanalıyla her yere dağıtılmış.

Herşeyden önce böyle bir görüntü kelimenin tam anlamıyla bir ayıp. İnsanların konuşarak anlaşması gerektiğini en iyi bilen bir ortam olmasını arzu ettiğimiz meclis çatısı altında, yumrukla hiçbir şeyin halledilemeyeceğini bilmeyen insanların bulunması çok üzücü.

Geçtiğimiz günlerde bütün basında yayınlanan ve hakikaten insanın içini sızlatan malum fotoğrafı herhalde hepiniz hatırlamışsınızdır. Bu bakıştan hiç rahatsız olmayanların, bu fotoğrafın gösterilmesinden rahatsız olmaları da ayrı bir inceleme konusu.

CHP her ne kadar sol parti görünümünde olsa da, daha elit, daha sosyetik, daha kültürlü, daha medeni, daha çağdaş ortamlarda tutunan ve sevilen bir partidir. Böyle bir entelektüel özelliği olan parti mensuplarından doğrusu daha modern bir anlayışla hareket etmelerini beklerdim.

Kaba kuvvet, fikrini yeterli görmeyen insanların başvurduğu bir yöntemdir.

Benzeri bir olay geçen gün Antalya'da meydana geldi. Sayın Baykal'a bir vatandaş, Antalyaspor nasıl küme düştüyse, CHP'de burada küme düşecek diyerek siyasi bir sitemde bulundu. Sayın Baykal'ın gülümseyerek geçiştirdiği bu olay, maalesef etrafındakiler tarafından neredeyse bir linç girişimine dönüştürülecekti.

İnsanların düşünce hürriyetine ve düşündüğünü ifade etme hürriyetine müdahale edilen bir ortamda ne kadar demokrasiden bahsedilebilir ki...