Yurtdışından kullanılacak oyların sayımına dikkat…

Gerçekten zorlu bir seçim sürecine girdik. Ve geriye sayım başladı. Burada önemli olan seçimlerin 30 Mart’ta yaşanılan ŞAİBE, HİLE VE HÜLLELERDEN uzak gerçek anlamda seçim olarak yaşanması.

Yurtdışında yaşayan Türkiye kökenlileri yıllardır meşgul eden konulardan biri de Türkiye’deki seçimlerde oy kullanabilme arzularıydı. Seçim Kanunu’nda yapılan değişikliklerle yurtdışında yaşayanların bulundukları ülkede oy kullanma hayalleri bu seçimde gerçekleşiyor.

Fakat bu DEMOKRATİK değil. Yurt dışında yaşayan seçmenlerin Türkiye seçimlerinde oy kullanarak belirleyici olmaları DEMOKRASİYE aykırı. 54 Ülkede Türk vatandaşlarının oy kullanacağı belirtiliyor.

Çünkü bu insanlar Türkiye’de yaşamıyor. Yılın sadece otuz günü Türkiye’ye tatile gelerek yaşıyorlar. Böyle bir hak hukuki olsa da demokratik değil. Çünkü bu ülkede ÜÇ YÜZ ALTMIŞ BEŞ GÜN yaşananları kendileri yaşamadığı için oylarını doğru yönde kullanmaları mümkün değil. Yurt dışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları aslında oylarıyla Türkiye’ye müdahale ediyorlar. Otuz gün yaşadıkları ülkenin üç yüz altmış beş gününe müdahil oluyorlar. Bu yüzden bu haksızlık bundan sonraki seçimlerde giderilmeli.

AKP ‘nin DEMOKRASİ tramvayı ve ileri demokrasisinin ne olduğunu hep beraber gördük. Ülkeyi Erdoğan yönetimin getirdiği uçurum tartışılamaz.

Ortadoğu ve Dünya’ya; Türkiye Cumhuriyeti Dış Politikasını paspaye hale getiren Dışişleri temsilcilikleri ne kadar güvenli? Bana sorarsanız güvensiz. Buralara alınarak diplomat unvanı verilenler dış politika konularında o kadar yetersiz ki SIFIR PROBLEM sonucunda SIFIR KOMŞU, SIFIR DOST ve nihayetinde SIRF PROBLEM haline gelen politikalarımızı yaratan diplomatlar seçimlerin adil ortamda kontrol edilmesinde maalesef şimdiden sınıfta kaldılar.

Çünkü Türkiye’nin en güvenilmez kurumlarından bir tanesi maalesef ama Davutoğlu’nun başında bulunduğu Dış işleri bakanlığıdır.

Şimdi Dış temsilciliklere güvenmiyoruz. O halde Türk Hava Yollarına güvenelim. Geçiniz efendim. Rakamlarla oynayarak zararlarını saklayan bir şirket ve kargosunda Nijerya vesaire bilumum dünya ülkelerine patlayıcı taşıdığı iddiaları ayyuka çıkan bir hava yolu şirketine oyların naklinde güvenebilmemiz imkânsız. Kaldı ki Pakistan, Afganistan, Çeçenistan üzerinden Türkiye’ye getirilerek Suriye’de kan döken teröristlerin kullandığı havayolu olduğu iddia edilen Türk Hava Yollarına ve onun yönetimine kimse benden oy çuvallarını naklederken güvenmemi beklemesin.

Efendim gelelim YSK’ ya, yani Yüksek Seçim Kurulu’na :Kimse kusura bakmasın ama 30 MART seçimlerinde AKP’nin bakanlar kurulu üyelerinin seçimlere müdahalesi ispatlı olduğu halde Antalya, Ankara, İstanbul, Kocaeli, Gaziantep gibi bir çok yerde oyların tekraren sayılmasını bile reddeden bir Yüksek Seçim Kurulu güven kaybına mazhar olmuştur.

Kaldı ki oyları sayacağı iddia edilen Yüksek Seçim Kurulu Türkiye’de yapılan seçimlerde aleni olarak yapılan onlarca HÜLLE’ye rağmen maalesef yerinde denetim yapmak yerine bizatihi Büyükşehirlerde hukuk yerine karar vererek AKP’ye hediye ettiği iller gözümüzün önündeyken kimse benim bu konularda YSK’ya güvenebilmemi, hele hele 30 Mart seçimlerini gördükten sonra beklemesin. Dolayısı ile AKP yurt dışından kendisine akıtılacak olan yüzde beş gibi bir değer tutan oyları çantada keklik görüyor. Tıpkı bütün şehir yasası ile köyler üzerinden oyları cebine koyup 30 Mart’ta yaptığı gibi. Hani Demokrasi? Araya araya bulacağız.