Yürüyemiyorum ya, beni omurilik felçli sanırlar

Ortapedik engelliyim, yürüyemem, tekerlekli sandayeye mahkûmum. Durumum böyle olduğu için, beni omurilik felçli sanırlar. Halbuki değilimdir. İyi ki değilimdir. Çünkü, omurilik felci, gerçekten çok sıkıntılı, ağır bir rahatsızlıktır. Çekenlerine sabır dilerim.

 

*

Omurilik, omurga denilen kemik yapısının içinde bulunan kuyruk sokumuna kadar sokulan ve içinde bir kanal olan merkezi sinir sisteminin bir parçasıdır. Omurilik felci de, bir kaza sonucunda omurilik zedelenmesi sonucu oluşan ve bu sinir sisteminin merkez parçasını kısmen işlevsiz bırakan rahatsızlığın adıdır.

 

Omurilik felci sonucu, belden aşağısı devre dışı kalır, belden aşağısı hissizleşir. Cinsel organ işlevini yerine getiremez. Sıvı-katı dışkılardan habersiz kalır beden, çişi tutma gibi bir hâkimiyetten yoksun kalır vücud... Yürüyememe, tekerlekli sandalyeye mahkûmiyet de cabasıdır.

 

Hani 'beterin beteri var' derler ya, omurilik felci biraz öyledir. Yürüyememeyi, sandalyeye mahkûm olmayı geçtim de, belden aşağısının hissiz kalması gerçekten beter durumdur. Düşünsenize, anlamsızlık gibi bir şey katar hayata. Sıvı-katı dışkıları tutmak, boşaltım yaptığında bedene yayılan o eşsiz rahatlığı hissedememek, cinsel ilişkiden mahrum kalmak gerçekten çok zor bir şeydir.

 

Yazımı okuyan omrilik felçli bir kardeşim olursa, lütfen beni yanlış anlamasın. Size acımıyorum. Ki, ben de acınacak bir haldeyim. Kolaylık dilerim hepinize. 

 

*

 

Frederich Ataxi adlı bir rahatsızlığa sahibim. Rahatsızlığım genetiktir, ve çok yavaş ilerleyen bir rahatsızlıktır. Beyinden sinir sistemleriyle vücuda verilen komutlar, dengesiz, düzensiz ve yavaştır. Normal insana göre, güçsüzümdür, yavaşımdır, halsizimdir. Ama tüm vücudumda his vardır. Sinirlerle yayılan komutların düzensizliğini artırarak ilerlemesi sonucunda yürüme yetimi kaybettim. Ama vücudumuzda his vardır. Ki, bizim rahatsızlığına bir gerçeği vardır; yavaş yavaş ilerlediği için, 40'lı yaşlardayken tahtalı köy boylanabilir, beş-on yıl sonra bugünkü durumundan daha kötü durumda olabilirsin. Ama kesin bir şey var ki, vücudun genelindeki his hemen hemen daimi kalır. Cinsel ilişkiye girebiliriz. Sıvı-katı dışkıları tutabilir, hâkim olabiliriz...

 

*

 

Bana, 'Hayalin nedir, ileri de ne yapmayı istersin?' diye sorduklarında, 'Hayalim yok, ben anı yaşıyorum' derim. Gerçekten de öyledir, rahatsızlığım biraz hayalleri hayal eden tiptendir. Öyle olduğu için de, kabullenip, hayatla dalga geçer gibi gülerek anı yaşamak her şeyden daha iyidir.

 

*

 

Dünyaca ünlü fizikçi Stephen Hawking'i herhalde bilmeyenimiz yoktur. Stephen Hawking de engellidir. Rahatsızlığı bizimkinden olmasa da, bizimkine yakın bir rahatsızlıktır Beyin motor sistemindeki çöküntüydü sanırım rahatsızlığı. Çabuk ilerleyen ve çabuk çökerten bir rahatsızlık onunki. Rahatsızlığa 20 yaşındayken yakalanır, doktorlar iki yıl ömür biçerler; ama o şu an hayattadır, ve 70'li yaşlardadır.

 

'The Theory Of Everything - (Her Şeyin Teorisi)' adında, 2014 yılı İngiltere yapımlı bir film vardır. Film, Stephen Hawking'in hayatını anlatır. Filmdeki bir sahne aklımdadır, hatırladıkça gülerim. Stephen'in üçüncü çocuğu dünyaya gelir. Arkadaşları Stephen'e sorar: 'Olum, rahatsızlık tüm vücudunu çökertti, -cinsel organı kastederek- oraya zarar vermedi mi?' derler. Stephen gülerek 'Yoo' der. Tabii, 70 yaşı için düşünmeyin bunu. Dediğim sahnede 30-35 yaşlarındadır. Stephen'in rahatsızlığı sadece beyninin işlevlerine, yani akıl denilen mefhuma zarar vermez. On yıllar boyu konuşamaz, ama beyni boyuna teoriler üretmekle meşguldur. 

 

En iyisi linkini atayım, izlemeyenler izlesin filmi:

 

(Alt yazılı) http://unutulmazfilmler.co/the-theory-of-everything-her-seyin-teorisi.html

 

(Türkçe dublaj) http://www.filmionlineizle.net/her-seyin-teorisi-the-theory-of-everything-izle.html

 

Not: Film sahnesini anlatırken kendi konuşma ağzımla yaptım. Film de öyle çevrildi sanmayın.

 

-Mustafa Yıldırım - 16.03.2017