Yüz kızarması

“Yüz kızarması” Oda ne ki?

Yani, evvelce, sıkılmadan mı? Mahcubiyetten mi? Desem; Genç kızlarda oluşan”  Kızarıklık. Pembemsi görünüm.

Özellikle, yaşça büyük olanlarla bir arada bulunurken, karşı cinsle konuşma veya göz göze gelmede, belirginleşen kızarma

Çok sık rastlanan bu durumu, şimdilerde pek göremezsiniz. Öyle rahatlanıp, rahat, oturumlara, rahat davranışlara alışılmıştır ki, artık bu rahatlıktan erkeklerin, yani eş, sevgililerin yüzü kızarmaktadır.

Şöyle bir çevreye, TV ekranlarına bakıp gözlemlersek, sessiz bir tepkime görürüz.

Evet, bir TEPKİ; Kadınların aksine, erkeklerin, kravatlı, takım elbiseli veya spor kıyafetleri, içinde kendilerinin bile farkında olmadıkları tepki.

Kadınların, bilerek, dekolte açma, frikik verme çabalarına karşı, beylerin, yanlışlıkla açılan, gömlek düğmelerini, telaşla kapama çabaları ve çok daha saygılı, gözleri kirletmeden oturumları; İnsanın bu görüntüler karşısında, artık erkek çocuklarına” aman kendine, yediğine, içtiğine dikkat et” diyesi geliyor,(  eski Türk filmlerinin, açtığı ufukla)

Beyler,( istisnalar hariç), efendilikleri ile göz doldururken, ne yazık ki,  yüzlerinin değil, ama iç çamaşırlarının rengi değişen, çoğu kendini bilmezler, binlerce olduğumuzu düşündüğüm biz kadınların yüzlerini kızartıyor.

Bence, ne kadar rahat olunursa olunsun, özgürlük var denirse densin, birtakım kurallara uyulması gerekir. Hatırlatmak gerekirse, Biz kadınların; iş, ev, yemek, gece, YATAK, matem kıyafeti vardır. Bunları birbirine karıştırırsak, böyle uygunsuz görüntüler ortaya çıkar. Hepsi, yerine göre giyilmelidir.

Biz kadınlar özgürlüğü, bu kadar basit algılamamalıyız. Dahası bu algılama ile neleri kaybettiğimizin farkına varmalıyız.

Özgürlük, ne ayakkabı pontun da, ne de, dekolte nin santimindedir.

özgürlük, dünyada, bulunduğumuz konumun göstergesindedir.

Canan