Yüzde 47’nin fevkinde

Sayın başbakanımız kendini ve partisi AKP'yi savunmuş. "Doğuda yapılan yardımlara dair partimin önplana çıkarılmasını istemiyorum" demiş. "Bu olay valimizin kendi vicdani ve sosyal dernek yardımıdır." demiş. Acaba bunları gerçekten kendi içinden gelerek mi söylemiş yoksa Parti-i Müdafa mı etmiş. Bence AKP'yi savunmaya çalıştığını düşünüyorum. Davos fatihi başbakanımızın. Ama şimdi söylenmesi gereken bir gerçek de var. Muhalefet AKP'yi sürekli karalama kampanyalarına giriştiği için her türlü yapılan yardım yanlış da karşılanabiliyor. AKP hiç de muhalefete benzemiyor gibi de. Yoksa AKP'de bilirdi rakip partilerin oy verenlerini çalmayı. Onlar da bilirdi zorla yakalarına rozetini takmayı.

Başbakan, Tunceli’deki yardımlarla ilgili olarak, ‘Bunu AKP ile bir ilinti haline getirme gayreti içine giriyorlarsa o zaman 81 ilin valisi de aynen Tunceli Valisi’nin yaptığını yapardı’ dedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, YSK’nın Tunceli’deki yardımlarla ilgili yaptığı uyarının partisiyle ilgisi olmadığını belirtti. Erdoğan, “Bunu YSK’nın açıkladığı bir şeyle ilintili hale getirme gayreti içerisine girenler var. Ben valimizin bu hassasiyetini takdir, tebrik ediyorum” dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan şunları söyledi:

YSK’NIN AÇIKLAMASI İLİNTİLENDİRİLEMEZ:

Bu valimizin, Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfı’ndan kalkıp oradaki fakir fukaraya, yoksula yapmış olduğu ayni yardımdır. Sadece ayni yardım değil, nakdi yardım da yapar. Bunu kalkıp YSK’nın açıkladığı bir şeyle ilintili hale getirme gayreti içerisine girenler de var. Biz doğru bildiğimizi, iktidar olarak yaptığımız gibi, bizim valimiz de yasaların kendilerine verdiği yetkiyi aynen kullanıyor.

Ben, valimizin bu hassasiyetini takdir ediyorum, tebrik ediyorum. Ama bunu hazmedemeyenler, yıllar yılı, bu ülkede zaten yoksulu, fakiri, fukarayı bulmamışlar ki. Sen kalkacaksın bu valilerimizi acaba bu seçim öncesi ne yaptılar, acaba bunlar garip gurabaya fakir fukaraya gittiler mi? Bir ara bak bakayım. Ha gitmişse o zaman da kalk git bu valiye teşekkür et. Ama gitmemişse şimdi gidiyorsa ben de senin yaptığına katılırım. Bunlar çok çirkin şeyler.

SEÇİM EKONOMİSİ ÇOK ÇİRKİN:

“Seçim siyaseti, seçim ekonomisi uyguluyor” diye bize iftira etme gayreti içine girenler var. Bunlar çok çirkin şeyler. Bunun içinde ellerindeki bütün imkânları bütün güçleri kullananlar var. Kalkıp Türkiye Cumhuriyeti valisi veya valilerine karalama kampanyası başlatma gayreti içine girenler var. Valilerimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin valileridir. Eğer burada AKP ile bir ilintili hale getirme gayreti içine giriyorlarsa o zaman 81 ilin 81 valisi de aynen Tunceli Valisi’nin yaptığını yapardı. Ayıptır, çirkin.

‘Hedef yüzde 47’nin de üstü’

Başbakan Erdoğan konuşmasında CHP lideri Baykal’a da yüklendi:

KAPATMA GÖNDERMESİ:

Milletin talepleri karşısında, devlete körlük öneren Baykal’ın seçim gelince, sandık görününce, açılım üstüne açılım denemeleri yapması şayan-ı hayrettir. Biz tabii ki bu açılımlardan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. CHP politbürosunun içine kapanmasının Türkiye’nin hayrına olduğunu asla düşünmüyoruz. Ama AKP’ye çeşitli ithamlarda bulunanların, kapatma davası açanların bu söylemleri de değerlendirmeye alması, kendileri için öz eleştiri yapması gerekmez mi? Yoksa hukuk sadece AKP’ye mi işliyor? Millete doğru açılım yapmalarını, milletin hissiyatına, gündemine yaklaşmalarını elbette olumlu görürüz.

YÜZDE 47’NİN FEVKİNDE: Ne aldatan olacağız ne aldanan olacağız. Yüzde 34, yüzde 42, yüzde 47. İnanıyorum ki, aziz milletim bu oranların çok daha fevkinde bir AKP görecektir, görevlendirecektir.

Kaynak : www.milliyet.com.tr

Diğer Blog Sayfam :

salakcaask.blogspot