Yüzde 50 efsanesi bitti

Bakmayın zafer çığlıkları attıklarına…

Yüzde elliden aşağısını beklemiyorlardı!

Seçime 3 gün kala, özgül ağırlığı en yoğun olan Ak Partili, “yüzde 51 gözüküyoruz” demedi mi?

Onun için kendileri de hayal kırıklığı içinde…

Artık, “arkamızda yüzde 50 var, yüzde 50’yi evlerinde zor tutuyoruz” falan diyemeyecekler.

Olsa olsa, “arkamızda yüzde 43 var” diyebilirler.

O vakit de karşılarındaki yüzde 57’yi hesap etmek zorunda kalacaklar!

30 Mart’ın en önemli sonucu budur!

Yüzde 50 böbürlenmesini, kibirlenmesini çökertmesidir.

x   x   x

NEFSİNE HÂKİM OLMAK

Vecizeyi, Haldun Taner’in, köşe yazılarının toplandığı, “Çok Güzelsin Gitme Dur” adlı kitabında gördüm.

Miletoslu Thales şöyle diyor:

“Nefsine egemen olmak zararlı bir şeydir. Ölçülü olmaya bak.”

Özlü söz, bana çok ilginç geldi. Üstelik insan tabiatına da uygun gibi gözüktü. En doğrusu, en güzeli “ölçülü olmak” değil mi?

x   x   x

POLİTİKA BUNALTICI

Haldun Taner’in yukarıda bahsettiğim eserindeki makaleler, 1977-83 yılları arasında Milliyet’te yayımlanmış.

Yazılarda politik yan çok az… Üstat, daha çok günceli yazmış. O anarşinin, terörün, yıkıcı ve sert politik hengâmenin ortasında, pek çok yazısıyla “çevre sorunları”na, “ekolojik dengenin bozulmasına”na dikkat çekmiş.

Buna rağmen, politika Usta’yı da bunaltmış. 4 Temmuz 1982 tarih ve “Bir ada arıyorum” başlıklı makalesinde bakın neler diyor:

“Bir ada arıyorum. Politikadan uzak. İktidar hırsı yok. Kendinden başka düşünene tahammülsüzlük yok. Herkes eşit adasever. Kimi kıyısını, kimi yamacını, tepelerini, çamlıklarını… ‘MADEMKİ BENDEN DEĞİLSİN, ÖYLEYSE BANA KARŞISIN’ ham görüşü uğramamış adaya. Seçim sorunu, oy dalgası, partiler, koalisyon, Çince gibi sözcükler kullanılmıyor ada sakinlerince. Siyaset yok ki siyasî suç kalsın.”

Yazının tarihi ilginizi çekmiş olmalı… Zaten siyasetin 2 yıldır yasaklı olduğu 12 Eylül dönemi…

Öyleyken politik çekişmelerin, bu ortadan giden yazarı bile ne kadar bunalttığını görüyorsunuz.

O yazıdan 32 sene sonra, bu günlerdeki politik çekişmeler, “iktidar hırsı” bizi bunaltmadı mı?

Bunalttıysa etrafımıza bakalım… Hayat politikadan ibaret değil…

Meselâ; her saat, hatta her akşam politik haberleri seyretme mecburiyetimiz yok.

Öte yandan, görmesini bilirsek, çevremizde “huzur adaları” bulabiliriz.

“Gönüllü olmak”yeter!