Yüzde 99'umuz Müslümanız. İyi de, nedir bu memleketin hali o zaman? Alkol, helal gıda ve diğerleri

Alkol sağlığa zararlıdır. Şeytan işidir. Sarhoşken namaz kılınmaz. Hepsi, doğrudur. Ancak içki içmek affedilmez günahlardan biri değildir.[1] Hem Şeytan yakalanamaz, hapsedilemez, öldürülemez. Şeytanla mücadelenin tek yolu vardır: Davetine uymamak! Bunun için eğitim, yasaklardan çok daha yararlıdır. 

Birçok insan alkolün kokusundan, antiseptik olarak kullanılmasından bile kaçınıyor. Gençlerimizin sağlığını korumak için yasalar çıkarılıp, satışına düzenlemeler getiriliyor.

Diğer yandan yediden yetmişe tüketilen ambalajlı ürünlerde  içindekiler bir okunuyor ki, E 330, E320, E322, E211,… E e e , bunlar ne o zaman? Hani sağlık için titizleniyorduk? Astım, alerji, diyabet almış başını gidiyor. Kanser neredeyse grip gibi salgın hastalıklardan biri olmuş durumda şimdiden. Gıda sektörü kazanırken hasta ediyor, sağlık sektörü de hastalıklardan kazanıyor. Sağlık için alkol konu mankeni oluyor. Olan vatandaşa oluyor.

Ambalajlara “domuz yağı ve ürünü içermez” diye yazılıyor. Etin helal kesim olmasına çok dikkat ediyoruz. Domuz haram elbette, ama etini yediğimiz diğer hayvanlar gerçekten temiz mi?

Kur’an’da geri dönülmez kıtlığın ve açlığın sebebi olarak gösterildiği gibi “Allah’ın yarattığı değiştirilmiş“ değiller mi? “Kulakları yarılıp” küpelenerek [2]sanayi ürünü haline getirilmiş inekler 30 yıl yerine 5-6 yıl yaşayabiliyor, tavuklar ise birkaç haftada kesilecek hale getiriliyor. En çok et veren, süt veren, yumurtlayan dışındakilerin nesilleri kurumak üzere.

İş bununla da kalmıyor. Allah’ın bereket için yarattığı tohum yerine katırlaştırılmış, kısır tohum, GDO (Sadece hayvan yeminde varmış. O hayvanları da biz yemiyor muyuz?), 5 yerine 25 kez ilaçlanmış sebze, meyve, dolayısıyla zehirlenen topraklar ve sular.

Vatandaş orucunu 5 saniye erken açsa hayıflanıyor. Ama bunları üreten de tüketen de, iftarını vaktinde açan da Allah’ın yarattığı temiz sebze, meyveyle [3] bunlar arasında ayrım yapmıyor. Yemeğin hangi elle yenileceğini uyduranlar ya cehaletten, ya da kasıtlı olarak bunları söylemiyorlar.