Zamane çocuklarından tekerlemeler!..

Etik değerler tuz ruhu olunca; yerini 'Yedik Değerler ' alınca, tekerlemeler de bundan nasibini alır mı ?..

Alır tabi...

Buyrun...

....

Götür küpü, dök küpü. Getir küpü dök küpü.

Sende bu ense oldukçe şamar vuran çok olur; yiyen bir olmazsa iki olur.

Cenneti sevenler, Cennetlik iş yapar; bu dünyada köşe olanın öbür dünyası da Cennettir.

Falcı, falcının falına, fasa fiso dedi; cambaz vekil fasso fisso masalıyla  malı götürdü...

Keşkekçinin keşkeklenmiş keşkek kepçesi; kepçeyle götürenlerin kafasında patlasın...

Bu bankaya eski kutucu veznedar gelecek, bu bankaya eski vezne dar gelecek.

Bu evi yıkıp yapsak da mı otursak, yoksa arsa talacısına versek de köşkte mi otursak.

Pireli peyniri perhizli pireler tepelerse, pireli peynirleri de cüce meclistekiler yerler.

Ocak kıvılcımlandırıcılardan mısın, kapı gıcırdatıcılardan mısın? Ne ocak kıvılcımlandırıcılardanım, ne kapı gıcırdatıcılardanım...Hazineyi tırtıklayanlardanım.

Çatalcada topal çoban çatal yapıp çatal satar, nesi için çatalcada topal çoban çatal yapıp memleketi satar?

Dört deryanın deresini dört dergâhın derbendine devrederlerse, dört deryadan dört dert, dört dergâhtan dört üçkağıtçı vekil  çıkar.

Kırk kırık küp kırkının da kulpu kırık sarraf dolu küp.

Dünya beşten büyüktür; onun cebi dünyadan da büyüktür.

Acem  tası ile beş has tas kayısı hoşafı iç ettin yine doymadın ülkeyi yedin.

Sen seni bil, sen seni, işini bil sen seni, akıllı ol; soy hazineyi.

El alem gemiler, hiper marketler aldı aladanalandı da biz bir aladana alamadık...

Çarık çorap dolak, yalakalanıp meclise dolak; nutuk atak; sonra sıkışınca kaçak.

Sizin damda var beş boz başlı beş boz ördek
Bizim damda var beş boz başlı beş boz ördek
Sen bunla uğraşırken saati kaçtı gitti yeşil ördek.

Gece penceredeki benekli tekir kedi tenceresindeki eti yedi. Babacım diyen kedi; bir çuval inciri berbât etti....

Sarıklı Coni dede dışarıklı dikişçiyi dolandırırken dönemecin duvarından düştü.

Bir paralelci,bir hortumcuyu görünce gel beraber yiyek demiş.

....

Habeş hemşire hırkalı hizmetçi hoppa hödüğe hurmaları hürmetle sundu.

Hurmaları yiyen hortumcu; 'giden hurmalar şeyimi tırmalar' dedi.

...

Sarı kahküllü Emine  kız, kibar komşusuna köprülü mecliste küstü; Emine küsünce tansiyonu da ona küstü...

Şamlı, şemsiyeli, elinde bağlamalı türkücü mebbus kız, uçak aşkına şurupçuları şüphelendirdi.

Sandıklı'da sepetleri sıralı simitçi, mebbus olunca,  sofrada sökülen sucukları süpürdü.

Tatar tepsici tıknaz titiz Tosun, rüşveti hamuduyla cukkalayınca, tömbekici tulumbacıyla tütün tüttürdü.

Hakkı vekil, halkının hakkını yemiş.Halkı Hakkı’dan hakkını istemiş; hakkını vermeyince halkı da Hakkı’nın hakkından gelmiş.

Halkın üstünde birçok  tırtıl, halkı yiyor kıtır kıtır, halkı yeme pis hain tırtıl.

Devletin malı deniz; yemeyen domuz oğlu domuz..

Benim memurum işini bilir; iktidar vekilim daha da iyi bilir...

Meclis içinde yeme acı soğan ; kokusu çıkınca kalırsın yavan.

Cahil ile etme sohbet incinirsin ; hortumcı ciletiyle olma traş çizdirirsin.

Alma mazlumun ahını; çıkar âheste âheste; sen yine işini bil malı götür aheste aheste.

Zengin, Sırat Köpründen kanatlanır geçer; fukara orada da iktidardan yardım bekler.

....

:)