Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Şubat '10

 
Kategori
Tarih
 

Zembilfroş efsanesi

Zembilfroş efsanesi
 

Zembilfroş Efsanesi


Bu Hikaye Diyarbakır’ın Silvan İlçesinde yaşanmıştır.

Anlatılanlara göre, çok zengin bir beyin oğluymuş Zembilfroş. Yakışıklıymış. Doğal olarak avlanmayı ve eğlenmeyi severmiş her bey çocuğu gibi. Ta ki günün birinde bir mezarlıktan geçerken, ruh dünyasında yaşadığı olağanüstü değişime kadar... İşte o mezarlıktan geçerken, yaşamı ve ölümü düşünür, kıyaslar... Sadece soyut bir kıyaslama değildir fakat bu: Mala, mülke, zevke, sefaya sahip olmakla, bunlardan yoksun olmanın getirdiği iki farklı yaşam, bu iki farklı yaşamın sonucunda ortak tek bir kader: Yani ölüm!.. Varlığa sahiptir Zembilfroş. Peki nasıl biri olarak ölecektir? Varlıklı, boş biri olarak mı, yoksa belli ideallerin peşinden koşan, onurlu, halkının içinde, halkın gerçekliğini kavramış biri olarak mı? O, ikinciyi tercih eder, yani ideallerinin peşinden gitmeyi... İşte o andan itibaren artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Eşi ve çocuklarını alarak uzaklaşır saltanatın nimetlerinden. Köy-köy, şehir-şehir dolaşarak zembil (sepet) satmaya, böylece hayatını kazanmaya başlar. Zembil sattığı için de ismi 'Zembilfroş' olarak kalacaktır.

Derken günün birinde, şehirde zembil satarken sultanın karısı görür Zembilfroş'u ve ona aşık olur. Zembil alma bahanesiyle saraya davet eder ve dizelere dökerek ona aşkını açıklar.

Zembilfroş söz vermiştir fakat kendine... Tövbe etmiştir. Artık hiçbir şey onu inançlarından ve ideallerinden yıldırmayacaktır. Zevk ve sefaya yenilmeyecektir; sebebi aşk da olsa... Onu inançlarından ve ideallerinden uzaklaştırabilecek her türlü anlayışa güçlü bir kişilikle karşı koyacak, dik duruşuyla reddedecektir. Çünkü o, dünya nimetlerinden vazgeçmiş bir derviştir artık. Halkın arasına girmiş bir militandır. Evlidir ayrıca, eşi ve çocukları vardır. Sultanın Hanımı sevgisine karşılık bulamayınca, Zembilfroş’un Hanımı ile görüşmeye karar verir. Yokluk içinde yaşayan eşe tüm değerli takılana karşılık, bir gece Zembilfroş’un yatağına girme karşılığında anlaşırlar. Bir gece geç saatlerde eve dönen Zembilfroş yatağına girerken yatağında bulunan kişinin ayak bileklerinde ‘halhal’ olduğunu his eder, bu takıyı takanlar ise genel sultan hanımları ve kızlarının taktığını bildiğinden hemen yataktan çıkar ve uzaklaşır. Bir daha kimse görmez. Olayın duyulması ile büyük sıkıntılar çeken Sultanın hanımı Zembilfroş’a olan aşkının bedeni bir Aşkın olmadığını Alnında bulanan Nur’a olduğunu söyleyerek, bulunduğu konaktan kendisini atarak öldüğü konuşulur. Bu yaşanmışlığı anlatan Kürtçe Destansı ezgiler mevcuttur.

Not: Bu destan hakkında farklı söylemler rivayet edilmektedir.Yöre Halkının anlatımları doğrultusunda derlenmiştir.

 
Toplam blog
: 29
: 7275
Kayıt tarihi
: 18.08.07
 
 

1972 Diyarbakır, üniversite terk, 13 yıldır basın-yayınla uğraş vermekteyim. Haber kökenli olup, pro..