Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ağustos '16

 
Kategori
Deneme
 

Zorla Bal Yemek Dahi Eziyet Olarak Algılanırken

Sigorta ilgili bir araştırma yaptığımda tarihinin çok eski olduğunu gördüm. “Babilliler'in M.Ö. 1800 yıllarında geliştirdiği Hammurabi Kanunları, sigortanın bilinen ilk hukuki şeklini içeriyordu. Buna göre, bir kervana haydutların saldırması halinde, zarar kervan sahipleri arasında bölüşülür.

Son zamanlarda zorunlu sigorta kavramı, zorunlu bireysel emeklilik sigortası gibi kavramlar başını almış gidiyor. Çalışanların maaşlardan %3’lük kesintinin yapılması ve birçok şeyin özelleştirildiği gibi maaş ödeyen kurumların da özelleşip özelleşmeyeceğine dair derin düşünceler var. Bizler dünya çapında neler olup bittiğinden bihaber yaşıyoruz. Hâlbuki dünyayı sigorta şirketleri, bankalar el ele vermiş bir güzel yönetiyor. Savaşlar ve barışlar bile zenginleri daha da mutlu etmek, için bir avuç söz konusu para babalarının gansterleri eliyle başlatılıyor.

Bes olsun, olmasına bir itirazım yok. Ancak benden kesilen para nerede değerlendirilecek bilmiyorum. Kimler benim paramdan para kazanıp, benim paramla benim emeğimle sırtıma binecek veya binecek mi? Benden kesilen beslerle bundan ben, çocuklarım, ülkemdeki işletmeler, vatandaşlarım, toplum ne kazanacak? Uluslararası topluma sigorta tröistleri olan büyük para babaları bundan ne kazanacak? Eğer benden kesilen paraların milli işlerde değerlendirilip değerlendirilmediğini bilebilirsem itirazım olmaz. Hatta milli bir görev yapılıyor diye mutlu olurum. Ancak bir sene önce 360 TL olan sigorta bedelini 800 TL olarak ödemek ve doğru dürüst bir açıklama yapmaktan çok açıklamalar kafa karıştırmaktan başka bir işe yaramadı. Şahsen ben hiçbir şey anlamadım. Neden araç sigortasının arttığını anlamadım, açıklamalardan tatmin olmadım. Aynı şekilde BES’in zorunlu olmasının mantığını da anlamıyorum.

Bir takım sistemler zorunluymuş gibi olsa da bunlar sistemimizin zehridir. Bunlardan biri faizdir. Faiz ödememek adına insanlarımızın nice yapıları büyüttüğü ve daha sonra da nelerle karşılaştıkları alenen bellidir. Borsaya kote olmuş İhlas Finans, batarak veya batırılarak binlerce kişi gerek para yatıran, gerekse hisse senedi alan kişiler tasarruflarının üzerine soğuk su içmişlerdi ve en son Asya Finans’ın aslında Türkiye’nin temeline dinamit döşediği anlaşıldı.

Emeklilik, erken emeklilik gibi kavramlar aslında hayatın doğal akışına uygun değildir. Yemeden içmeden kesilmeyen, bilgisi ve çalışma gücü olan herkesin çalışabilmesi gerekir. O zaman hem başkasına yük olmaz, hem de İslami kurallar, İslami öğretilerle çelişmez. Çünkü dinimiz hem faizi haram kılar hem de insanların yaşadıkları ve sağlıklı oldukları müddet rızıklarını aramalarını ve çalışmalarını emreder. Buna kimsenin itirazı olduğunu zannetmiyorum. Çünkü İslam öğretileri ve İslam öğretilerinde derin hikmetler ve manalar olduğu kesindir, katidir.

Benim asıl merakım zorunlu bes uygulamasının perde arkası nedir? Birincisi ben oradan faizli bir para kazanacaksam ki başkası mümkün değil. Bu durumda bunu istemeyebilirim. Almak istemediğim bir şey için de benden kesinti yapılmaması gerekir. “Sigorta Sistemi bana göre; büyük bir süt kabına herkes süt koyuyor, eğer süt kıtlığı yaşandığında bu süt kazanından süt alıyor. Süt kazanının işletmecileri (devlet mi, bankalar mı, uluslararası fonlar mı) sütü ne derece koruyacaklar, yoğurt mu yapacaklar, içine kimyasal (faiz) mı karıştıracaklar, sütü hangi yöntemlerle artıracaklar, sütü temiz tutabilecekler mi? Bunun için garantileri, yöntemleri, izleyecekleri yol nedir?” Bilen varsa diğer arkadaşlardan da fikirlerini beklerim.  İslam dini içinde şüphe olan bir işin, faaliyetin yapılmamasını tavsiye eder.

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..