27 Mart '14
- Kategori
- İlişkiler
Âşk diyordu İnsanoğlu
Âşk diyordu Mevlana Hazretleri , defalarca üstüne basa basa ve en çok O'na yakışıyordu. Cismi varlıkdan, ezeli ve ebedi olana giden meşakatli yol... Ateş diyordu yangın yeridir Âşk! Yanmayı bilmeyen, yüreği olmayan yürüyemez Âşk yolunda... Yaradılan bir varlığa duyulan saf ve temiz duyguların nereye gideceğini kestiremezsiniz.
Bu yaşıma kadar âşkın bir masal olduğunu ama güzel büyülü ve kesinlikle neşe ve sevinç dolu olduğunu sananlardandım. Çünkü hiç âşık olmamıştım. Kuvvetlice hoşlandıklarım istediklerim oldu elbet. Ama gerçekten âşk düşünce insanın yüreğine , anlıyorsun ki bu duygu yaşadığın hiç bir duyguya benzemiyormuş.Ateş oldum yandım defalarca , tüm uzaklığına rağmen aylar yıllar geçmesine rağmen. Yeri geldi yemeden içmeden kesildim yeri geldi uykusuz gecelerde hayatın anlamı değişti.Yani bu söz öyle fütursuzca ve basit bir şekilde dillerde dolaşan sevgililer günü aşkı değilmiş.
Öyle bir yoğruldum harmanlandım ki eski ben ölüyordu adeta. Belki de ölüm ve yeniden doğum bu kadar büyük bir sancı , acı veriyordu. Yaradılan varlık insanoğlu. Ne kadar da muhteşem bir varlık. 'Yaradılanların en şereflisi'.Allah'ın insana hitabı böyle idi. İnsanın insana âşık olması bundan dolayıdır ki en kuvvetli en mutheşem duygudur. Çünkü hepimiz O'nun birer eseriyiz. Allah'ın ruhundan üfelediği varlıklar. Dönüş Ancak O'na olacak eninde sonunda. İşte bu duygular ve âşık olunanın uzakta olması gel gitlerle dolu olması bu yangından kaçması beni Yaradan'a daha çok yakınlaştı. Çıktığım noktayla geldiğim nokta arasında büyük fark var. Şimdi içimdeki bu duyguyla Allah'a daha çok şükreden daha çok dua eden bir insan haline geldim. Bu büyük bir imtihandı hiç şüphesiz. Hz. Mevlana ışık oldu yoluma Hz. Tebriz-i Şems yoldaş... Elbetteki onlar gibi bir mertebede değilim olmam da çok zor.
Ama âşık olmanın pembe bir rüya olmadığını , masal olmadığını , yüreğini yakan kavuran hayatın anlamını bakış açını değiştiren bir duygu olduğunu anladım.
Anladım ki defalarca kırılan kalpten sızan şeymiş âşk...
Yüreklice davrandım, sevgilinin özündekini görünce dilindekiyle eylemleri caydırmadı beni vazgeçmedim, defalarca kırılsam da üzülsem de. Onun sözüyle ben buydum:
'Kaç tane böyle, bağlı, sağdık, saf ,temiz seven biri çıkar diye sor; Milyonda birdir!
İşte milyonda birdim. Ama bu kavuşmamıza neden olacak değildi. Keza ben çok derinlerdeyim o ise her şeyi bilmesine rağmen aylar yıllar geçmesine rağmen sadece biliyor. Gideceğim dedim gitme dedi, gel dedim gelmedi. Göz yaşlarım dökülmeye devam ediyor, ya bırakıp yaralarımı sarmaya çalışacağım ya da o yaralarımı saracak kişi olacak.
Allah bilir belki de Mevlana Hazretlerinin dediği gibidir aramızdaki;
Bir insan bir insana âşık olmuşsa ?
Bu âşk, âşık olanda değildir. Âşık
olunandadır ! .
Âşık olunan, âşık olunmayı istemediği
sürece ve bu ateşi içinde yakmadığı sürece
hiç kimse ona aşık olamaz !
Eğer ki ; birini sevdiysen ?
Fakat , o seni , senin onu sevdiğin gibi
sevmemişse !
Bil ki , asıl olan düşündüğünün tam tersidir ,
sevilmeyi isteyen "O" ! sevilmeyi
istemeyen "SEN" !
Sürüyü arayan çobandır , koyun değil ? .
Âşk ateşi önce sevilene düşer , ondan
sonra sevene...
~~ Hz. Mevlana