Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Aralık '13

 
Kategori
Güncel
 

''Adaletin bu mu Dünya?''

''Adaletin bu mu Dünya?''
 

 

Bütün ahali toplanmış!

Yarışmayı seyre dalmışlardı.

Hem de ne yarışma!

Kıyasıya…

Elbette her bir kimsenin favorisi başkaydı da!

Yarışma tüm hızıyla devam ederken!

Sıra kargada…

Önce bir silkelenir, tüylerini düzeltir.

Diliyle, önce gagasını sonra da gırtlağını temizler.

Bir edayla alır sahnede yer!

Sesinin en cırtlak haliyle, başlar bağırmaya!

‘’Para para para, varlığın bir dert yokluğun yara…’’

Tilki… Hasedinden çatlar!

Girer, seremoninin ortaya yerinde…

‘’Seni ne çok sevdiğimi, söylesem de bilemezsin!’’

Karga, kara kapkara tüylerini kabartır.

Şarkısının katledildiğine mi yansın, yarışmadaki hâkimiyetinin zedelendiğine mi?

Sinirlendiği her halinden belli!

‘’Sus, sus, sus… Kimseler duymasın!’’

Tilkiyi susturmak ne mümkün?

Aldı sazı bir kez eline…

‘’Allah’ım neydi günahım? Ben nerde yanlış yaptım?’’

Karga canhıraş bir ses tonuyla, en cırtlak perdeden haykırmaya devam eder.

Arada sırada da ortalığa saçtığı tükürüklerden de etrafındakilerde nasibi alır.

‘’Seninle bir dakika! Hiddetlendiriyor beni!’’

***

‘’Olur olmaz deli tavırlarla daha fazla incitmebeni!

Bu son olsun!

Seni unutmak zor olsa da!

Yollar sana açık olsun…

Git git haydi sana güle güle!’’

Tilki ani bir hamle ile sahnenin üstündeki ödül kutusunun üzerine oturur.

Ağlamaklı bir halde ama tehditkâr bir ses tonuyla!

‘’Döveceğim, söveceğim… Görürsün sana neler edeceğim!

Bir yerine bin bedduayla hakkından geleceğim senin!’’

Ahali şaşkın!

Bir kargaya, bir tilkiye dönene döne fırıldak misali gözler.

Tilki devam eder;

‘’Şarkılardan fal tuttum, ikimize kaç kere! İkimize kaç kere!’’

Karganın öfkesi artık tutulamaz derecede…

‘’Ben değil sen döndün sözünden…

Kaçmak geldi, senin elinden!

Sen de vefasız, hayırsız çıktın…

Kolay olan çekip gitmektir.

Adın batsın! Adın batsın…(!)’’

Ahali suspus, kargayla tilkinin atışmasını seyreler vaziyette.

Uzaklardan bir ses yükselir; Kartal başlar ilk söylemeye. Sonra kanarya eşlik eder o eşsiz sesiyle.

Aslan başını yaslar bir duvara, öne arkaya sallayarak tastık eder yeleleriyle.

Ahali önce ikiye ayrılır. Kimi karganın, kimi tilkinin tarafında mı kalsam diye.

Yükselen ses ortalığı bastırır.

Tüm ahali de kopar yarışmadan, taraflardan.

Söylerler hep bir ağızdan!

‘’Yazıklar olsun, yazıklar olsun
Kaderin böylesine, yazıklar olsun
Her şey karanlık, nerde insanlık
Kula kulluk edene yazıklar olsun.

Batsın bu dünya, bitsin bu rüya
Ağlatıp da gülene, yazıklar olsun
Dolmamış çileler, yaşanmamış dertler

Batsın bu dünya...''


Bitsin bu riya… Bitsin bu riya…

BATSIN BU DÜNYA!

Offfffffffffffffffffff

Offfffffffffffffffffff

Offfffffffffffffffffff

 

Ay Şen

https://www.youtube.com/watch?v=F_TRBCfrBcA

https://www.youtube.com/watch?v=uAVtNMCnv38

 

 

 

 
Toplam blog
: 533
: 1375
Kayıt tarihi
: 14.11.10
 
 

Aydoğdu; kızgın güneşinde Ağustos'un, sararmıştı altın sarısı başaklar. Kırlangıçların göç dansın..