''Bir Demet Blog Yorumu...''

Blog kelimesine bir türlü alışamadım... Ne demek BLOG? Sanki 50 tuğla üst üste gelmiş... Al sana BLOG! Yabancı sözcük hayranlığımızdan mıdır? Yoksa bu işin ''Raconu'' mu böyledir... Halbu ki ''Yazı Ailesi'' veya ''Güngörmüşler'' ya da ''Yazmayı Sevenler Derneği'' mi olmalıydı...?

Yok yok ... ''Gönülden Sesler'' daha iyi... ''BLOG ''... Bana bir de ''Doğu''... ''Batı'' gibi birtakım kamplaşmaları mı anlatıyor da bilinç altıma yerleşmiş korkular mı gün yüzüne çıkıyor...? Bilemiyorum...

Blog yazarları kitap çıkarmak istiyor... Ne güzel... Kitabın adı da BLOG mu olur acaba...? İçinden BLOG geçmeyen bir tümce olabilir mi...? Olur mu olur... Atıyorum... ''Kalemşörler....'' gibi... YOk... O da silahı çağrıştırıyor... Olmadı... ''Milliyet Yazarlarından Bir Demet''... Olur mu...? Bu sefer ''Ustalar'' alınabilir... Kitaba: Blog adını verirsek... Acaba, ''Ajanda'' gibi mi olur...? Neyse bekleyelim görelim...

Aklıma takılan ve beni çok üzen bir Blog takıntısını da yazayım... Bana göre yazılan her yazı ''Yeni Doğan Bir Çocuk '' gibi... Heyecanla bekliyoruz... Onaylandı mı çok seviniyoruz... Benim yazıları bir kenara bırakalım... Burada öyle yazılar çıkıyor ki hayran kalıyorum... Ülkemizde ne cevherler var...

Sanırım onlar da düşünceme ve korkuma katılabilirler sanıyorum... Yazılan her yeni yazı bir önceki yazıların üzerini yorgan gibi kapatıyor... Yeni doğan bebeklerin, ağabey ve ablalarının sevgisini böldüğü gibi... Eskilerin okunma hızı düşüyor... Boyunları bükük kalıyor gibi... Gerçi ilk yazdığım ''Sevgi ''yazısı diğer yazılarıma göre rekoru elden düşürmüyor...

Bir de gizli okurlar var burada... Ağaç altında gölgede okuyup sonra uykuya dalar gibiler... Melekler gibi görünüp kayboluyorlar... Madem ki okudunuz arkadaşlar...! İki satır yorum yapsanıza... Komşu köşe yazarının yorumları neredeyse monitörden çıkıp, bizim salona kadar yayılacak... Azıcık da bizi görsenize...! Reca ediyorum...

Bir de Blogçular toplanıp eğleniyorlarmış... Arkadaş biz ''Tavuğunuza hışt mı '' Dedik ki bizden habersiz oluyor bu işler...? Nerede...? Ne zaman haberleştiniz...? Bir de ballandıra ballandıra anlatıyorlar ki valla ''Bir yerimiz şişecek...'' hani... Bizi de Allah yaratmadı mı...? Biz de bu mahallenin çocuğu... Pardon, Blog'un yazarı (?) değil miyiz...? Yoksa beni BEGENMİYOR MUSUNUZ...? Biz de mi ''ÇIZGILI PİCAMA ''giyelim yani...? Tamam... ''İhtiyar bize ayak uyduramaz '' diyebilirsiniz... Siz benim nasıl VALS ettiğimi... Tango yaptığımı gördünüz mü ? Hatta Abdullah Yüce'nin İzmir şubesi olduğumu da bilmiyorsunuz sanırım... Kiiihhh... Kiiihhh... Şaka... şaka...

Bir de ''Hakkımda'' yazılarına taktım kafayı... Yahu, ben kişiyi tanıyamıyorum vallahi... İsim takma... Nedense...? Yaşı kaçtır...? Evli midir, bekar mıdır? Kaç çocuğu var? Ne yer? Ne içer? (Sana ne be adam...! ) Hangi takımı tutar... Gibi... Takıntılarım var... Bu nedenledir ki bu gizemli MİLLİYET BLOG ailesinin yer aldığı bölgeye:''PEMBE TÜNEL''Adını taktım... Nasıl güzel değil mi...? Öyle renkli bir tünel ki ucu bucağı yok...! (Bu sırada torunlar içeri girdi ve ufaklıklar, tuşlara basmaya başladılar.... ZZZOOORR Yazyorrummm..-Durun len keratalar...) Editor ablalar, ağabeyler yayınlamazsa gitti bunca emek...

Maksat muhabbet olsun... Ciddi yazılar arasına biraz da sohbet katalım dedik... Her ne kadar sürç-i Lisan eyledikse affola... Gününüz, geceniz şen ola...