Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Haziran '16

 
Kategori
Üniversitelinin Sesi
 

''Bizim Yunus''

''Bizim Yunus''
 

Aynaya bakmak ister insan; yüzünü, duruşunu, bakışını görmek için.

Aynasını bulmak ister insan; aslında ne olduğunu göstermesi için.

Bazen uzun sürer bulması. Kalabalıktır hayat; hepsi kuru kalabalık. Onların arasından geçip gider de, içindeki arayışın verdiği huzursuzluktan kurtulamaz insan. 

Günler geçer; gün olur güler insan, gün olur hüzünlenir, gün olur gününü gün eder, gün olur günler gelmez. Ama arayış devam eder hep; ta ki karşılaşıncaya dek.

Bir gün, aynanın karşısında bulur kendisini. Tıpkı benim gibi; aynam dediğim, benim ne olduğumu gösteren adam Doç. Dr. Sezgin BAKIRDERE hocamın karşısında kendimi bulduğum gibi.

Bu karşılaşmaya iki mısra yazabilirim sadece:

 ''Takvimler 25 yıl yaprak dökmüş, ben duvarda kalmışım.
 Denizlerden bihaber olmuş, yüzdüğümü sanmışım.''

Aklıma takılan bilmecelerin sonu, her söküğün ilmek ilmek yeniden işlenişinin başlangıcıydı bu karşılaşma. ''Buraya kadar çıkabildim '' deyişlerime, ''Tepe burası değil'' diyerek bütünüme nakkaşlık eden adamdır Sezgin BAKIRDERE.

Gönüllerde olmak da bir ustalıktır. Gönül insanlarının kalpleri de böyle ustalara hürmetkârdır.

''Yunus der ki : Ey hoca !
 İstersen var bin hacca,
 Hepisinden iyice,
 Bir gönüle girmektir.''

diyen zat da bir gönül insanı değil midir? Mürşidi Taptuk Emre'nin dergahına odun taşırmış Yunus Emre; ok gibi, dümdüz odunlar hep. Bir gün Taptuk Emre: ''Yunus, nicedir izlerim seni. Hiç mi eğrisi yoktur bu odunların?'' diye sormuş. Yunus Emre: ''Vardır elbet amma, sizin dergahınıza odunun bile eğrisi yakışmaz şeyhim'' diyerek karşılık vermiş. İki büklüm olup, odun taşımış Yunus Emre yıllarca; dosdoğru odunlar. Ve kendisi de hep iki büklüm dursa bile, dosdoğru olmuş Taptuk Emre dergahında. 

Dosdoğru olurken, gönüllere de maya çalmıştır hep Yunus Emre; bunun için  ''Bizim Yunus'' diye anılır.  ''Bizim''  diye anılmak da fetihlerin en büyüğüdür. Gönlü kazanılanların sahiplenme sözüdür  ''Bizim''  tabiri. İsminizi her kimin dilinde  ''Bizim''  kelimesinin ardından duyduysanız, bilin ki o gönülde çoktan yer etmişsinizdir. Dünya serveti verir mi ki gönül ehline, bu yerlere göklere sığmazlığı? Sanmam !

Marifet dergaha odun taşımak değilmiş; aynaya baktığında ne görmek istiyorsan, onu layıkıyla yapmaktaymış. Aynalar yalan söylemez çünkü. Marifet kusurları kapatıp, aynanın karşısına geçerek ''çok güzelim''  demek de değilmiş; bu da kendini kandırmaktan öteye geçmezmiş. Anladım !

Tek bir bakışımdan ne söylediğimi anlayan, içimde kurduğum cümlelere aynı şekilde cevap veren; yanında haddimi-edebimi bildiğim, küçük gibi sustuğum, dost gibi içimi döktüğüm, Yunus gibi Taptuk saydığım kıymetli Sezgin BAKIRDERE !

Yazdıklarımı, sustuklarıma sayın hocam.

1 Haziran sizin doğum gününüz.

Ömrünüzün Gülhan Hocam ve uğur böceklerim Bengisu & Aybüke başta olmak üzere, takım arkadaşlarımla ve tüm sevenlerinizle birlikte mutlu, mesut, huzurlu ve en önemlisi de sağlıklı bir şekilde geçmesini temenni ediyorum. 

Gönlünüzde ‘’Bizim Hakan’’ olarak kalabilmek dileklerimle…

 
Toplam blog
: 70
: 689
Kayıt tarihi
: 08.10.14
 
 

YTÜ, Kimya Yüksek Mühendisi... Kağıtlar yetmiyor yazmaya... "Daha bitmedi! ..