Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mart '14

 
Kategori
Deneme
 

''Can'ın düşleri 02''

''Can'ın düşleri 02''
 

''CAN'IN DÜŞLERİ 02''


Merhaba, tekrar hoş geldiniz.

Yine ben. Hani, düşlerini yazan adam. İlk bölümü okudunuz mu? Bence yazdıklarımı anlayabilmek için ilk bölümü okusaydınız iyi olurdu. Okumadınız, olsun; yine de merhaba dostlar…

İlk bölümde hatırlarsanız yirmi yıl önce yazılmış bir düşümü yazmıştım. Biraz şiirsel olmuştu. Ben severim yazmayı. İçtenliğim saklıdır yazdıklarımda. Tabi her zaman öyle yazmıyorum. Her zaman şiirsel değilim yani. Bazen bir hikâye, bir öykü ama mutlaka biraz şiir saklarım yazdıklarımda.

Yirmi yıl önce yazılmış bir başka düşüm…

Bu masada çoktan yitirdim verebileceklerimi.

Son bir oyun diyor,

Kızıl saçlı kadın.

Casablanka da son bir oyun.

Kartlar dağıtılıyor.

İnce parmaklar masaya bırakıyor kâğıtları.

Full as.

Sana verebilecek hiçbir şeyim yok,

Kızıl saçlı kadın;

Söylemiştim…

Gözlerinde davetkâr bir bakış,

Seni istiyorum diyor;

Versem mi?

Bembeyaz çarşaflar üzerinde,

Kıpkırmızı gül desenleri.

Yastığa dağılmış kızıl saçlar.

O dudakları öpmeye kıyamam.

Dokunuyorum,

Öpsem mi?

Güle inat kadının güzelliği,

Şarap kokusu sarıyor;

Geceyi ve odayı…

Sevsem çıkamam,

Ne geceden;

Ne de güzelden,

Sevsem mi?

İşte böyle devam etti yıllar. Düşler sarıp sarmaladı her zerremi. Ulaşılmayacak sandığınız hayallerinize, kimseyi incitmeden gidebileceğiniz tek yer düşlerinizdir.

Sahi siz hiç korkarak sevdiniz mi birini?

Gülü dalından koparmaya korkmak gibidir bazen birini sevmek. Ben uzandım o gül dalına ve dikeni battı parmak ucuma. Kanadı tabi parmağım. Telaşla ağzıma götürdüm parmağımı, kanımın tadını ilk o zaman aldım. Güzel olan aslında gül kadar, parmağımdan damlayan kandı. Hadi, sevin kendinizi. Kendinize iyi geleceğinizi garanti ederim.

Şimdi haydi gelin yanıma, oturun ve kapayın gözlerinizi…

Tam kayalıkların üzerindeyim.

Gözlerimde denize dalıp her tarafı ateşe vermeye çalışan bir güneş.

Evet, yalnızım; olsun.

Yeni yeni yakamozlanıyor denizin dalgaları.

Hafif bir lodos esiyor.

İçimden geçiyor o kadın.

Bu güzelliği sindirseydik ya birlikte aşkla.

Yenice kararmaya başlayan kayalıklarda bir gölge beliriyor.

Gölge büyüdükçe büyüyor.

Yanıma gelip oturuyor.

Koluma giriyor sonra.

Omuzunu omuzuma yaslıyor.

Birlikte seyredelim diyor güneşin batışını,

Birlikte seyredelim.

Yan gözle bakıyorum, içime siniyor güzelliği ve içtenliği.

Hafifçe saçlarını kokluyorum,

Portakal kokusu içimi yakıyor.

Portakal kokusu içimi yakıyor.

O ve portakal kokusu.

Ve Akdeniz…

Ve bizim düşlerimiz kulaç atıyor yakomozlu denizde…

İnsan düşlerinin güzelliği ile sınamalı kendini. Bencil düşlerinizin kime ne faydası var ki. Güzel olmalıyız bir şekilde. Şiirde, romanda, öyküde güzel olmalıyız. Düşlerimizde bile güzel olmalıyız. Düşlediğiniz kadının adı var ya da yok. Anlasanıza, kadının gerçek olmasına hiç gerek yok. Sıcaklığını, samimiyetini hissedin. Yakınlığını, sizi nasıl güzelleştirdiğini hissedin. Korkmayın portakal kokan kadınlardan. Kendileri gibi kokuları da zaten düş…

Çınar ağaçlarının gölgesini severim ben.

Geniştir çınar ağaçlarının gölgesi.

Bir de kahve aldınız mı masanıza,

Bir de aklınıza geldiyse en buğu haliyle.

O kadın,

Ve kahve

Ve bir çınar gölgesinde sevmek seni;

En güzel düşlerimin cennetinde.

Durup dururken mahalemizde olduğunu bile hatırlayamadığım bir sürü çocuk etrafımı sarıyor. Etrafımda gülücükleri ile çember yapıyorlar elele. Muzip gülüşlerindeki sevginin sıcaklığı ile bir gülümseme geliyor yüzüme. Her birinde ayrı bir sevgi çiçek açıyor ruhum. Tanrım, doluşuyor üzerime. Yanaklarımı öpüyorlar binlerce kez. Kahkahalarını hissediyorum çocukların. Sevgilerinin saflığını hissediyorum. Ben çocukları çok seviyorum…

İşte böyle bitiyor ikinci bölüm. Üçüncü bölüme hazırlanıyorum şimdiden. Neler mi yazacağım?

Sır değil ki bu.

Sevgiden yazacağım, düşlerimden yazacağım ama sizi mutlu edecek şeyler yazmaya çalışacağım.

Mehmet ÖZCAN

 
Toplam blog
: 57
: 222
Kayıt tarihi
: 18.01.13
 
 

Emekliyim, köpekleri çok severim. Fotoğraf ama anlam saklayan fotoğraflara bayılırım. Yazmak uzun..