"Nalına da mıhına da 79"

Malumunuz seçim zamanı. Bütün adaylar kendilerine göre vaadlerle seçimi kazanma yarışında.

‘’Bizler aslen, tutamayacağınız vaadlerle Başkan seçilmenize karşıyız abi’’

Tabi bahtımızda yerel seçimler olduğu için Nallıhanımıza, Nallıhan içinden geçen Ankara-İstanbul karayolu; sadece Nallıhan şehir merkezi bölümü yapıldı. Sevinçliyiz, yaka silkiyorduk bildiğiniz gibi.

‘’Ancak, 12 sonra hatırlanmaya çok karşıyız biz abi.’’

Cem Boyner bildiğiniz gibi Boyner mağazalarına bir bildiri gönderdi. İşte göstericilere yardımcı olun falan. Sayın Başbakan hemen isim bildirmeden seçim meydanlarında boykot çağrısı yaptı. Tabi kaç kişi bunu demoktratik görüp boykot çağrısına uyar bilemiyorum.

‘’Ancak, biz pahalı giyinmeye üstelik bir parti liderinin boykot çağrısına da karşıyız abi. Çarşı gurubuyla hiçbir âlâkamız yok abi. Aslen emperyalizme de karşıyız biz abi. Hani ilk insanlar gibi incir yaprağıyla da gezebiliriz. Kavga etmeyin yani abi.’’

Seçimlerden sonra Demoktratik özerk kürdistan kuracağız diyor birileri. Kimlerin söylediği malûmunuz. Hatta malûmunuz ada’dan malûmunuz eli kanlı şahsiyet açıklamalar yaptı. Seçimlerden sonra hükümetle masaya oturmayacağız.

‘’Çok güzel abi. Aslen biz hükümetin bir katille, katilin bir hükümetle karşılıklı oturup muhabbet etmelerine de karşıyız abi. Demoktratik özerk ya da her neyse abi, biz onada karşıyız.’’

Yeni ergenekon olarak hoca efendi çetesi ilan edildi biliyorsunuz. Eski ergenekon zaten ağızlarınıza fazla dolanmış hatta ve hatta artık halkımız tarafından pek de itibar görmemeye başlamıştı. İyi oldu yeni ergenekon, eski ergenekoncular da belki ‘’oh, kurtulduk bu yaftadan’’ diye sevinebilirler belki de. Yani ülkücülerin Ergenekon destanını o hale getirdiniz’ki, ülkücüler bile şaştı kaldı bu işe. Bulamaç yaptınız bir destanı ya, daha ne diyeyim.

‘’Abi, biz sıradan insanların destan yazmaya kalkmasına da karşıyız. Destan yazayım derken bol sıfırlı çekler yazmaya başlıyorlar sonra. Yani destan yazmayalım abi, insan gibi birlikte yaşamayı öğrenelim abi.’’

Kapınıza kadar gelip hal hatırınızı sordular değil mi? Hatta işsiz oğlunuza iş, işsiz gelininize iş vaat ettiler değil mi? Oh, ne âlâ; hadi yine iyisiniz, seçim sonrasına kadar. Gerçi, seçim sonunda unutulacak ama olsun. Nihayetinde altı gün önceden sayısal hatta süper loto oynayıp birkaç gün geçici bir mutlulukla avutmuyor musun kendini? Bu’da öyle bir şey işte canım kardeşim.

‘’Aslen biz sayısal lotoya, paraya da karşıyız. Ne güzel işte enflasyon 6 aylık yüzde 6 mesela, sana veriyorlar zam 3,80. Oh maaşından artanı da bankaya faize koy. Ekmek elden su gölden. Abi zaten paraya da karşıyız biz. Ne o elden ele dolanıp duruyor, her kes elleyip sahiplenmeye çalışıyor.’’

Sayın Başbakan son konuşmasında ‘’Allah’a hamdolsun 17 Aralık iyi ki oldu, 25 Aralık iyi ki oldu. Bunların bütün yüzleri, her şey ortaya çıktı.’’ Dedi.

‘’Hakikaten iyi oldu. You tubeye girip arada izliyoruz. Hatta sosyal paylaşım sitelerinde paylaşılan linklere tıklayıp izleyebiliyoruz. Eğleniyor gibi yapıyoruz ama işin gerçeği ağzımız açık kalıyor abi. Ağzı açık you tube izlemeye de karşıyız biz abi’’

Bu facebook, twitter var ya onları kapatabiliriz! Dedi Başbakan.

‘’Demoktratik bir ülkede internetin yasaklanmasına, kullanıcıların hangi saatte hangi siteye girip nelere baktığına hatta bu bilgilerin yıllarca saklanmasının kanun haline getirilmesine de karşıyız biz abi. Biz sörf yapmayı milletce seven üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkenin vatandaşlarıyız. Rüzgârımızı kesmeseniz, sörf yapmanın delice adrenaline kaptırsak kendimizi ne var? Diğer dünya ülke vatandaşları gibi bizde istediğimiz gibi gönlümüzce gezinsek, sörf yapsak diyorum. Yasakcı bir Başbakana da karşıyız biz abi.’’

Her konuşmasında Başbakan’ın dilinde ‘’Bu CHP var ya bu CHP’’ konuşmasını yadırgıyorum ben. Aramızda en son ne zaman CHP iktidardı, bilen var mı?

‘’Biz particiliğe karşıyız abi. Bizleri kutuplara bölüyor. Farklı partileri tutuyoruz diye birbirimizi hasım görmeye başlıyoruz. Sonra iktidar partisinden olanlar kolayca iş, aş bulabiliyor, diğerleri na nay. Abi işsizlere dolgun maaş vaad eden bir parti yok mu aranızda? Malûmunuz biz çalışmaya da karşıyız abi.’’

Bildiğiniz gibi 1 milyona yakın insan Berkin Elvan’ı görülmemiş bir törenle defnetti. Aynı gün bir diğer evlâdımız Burak Can Karamanoğlu sokakta vurulup öldürüldü. Sayın Başbakan Berkin’i terörist, Burak Can’ı ise şehit ilân etti. Berkin’in elinde sapan ve bilyeler varmış, ondan dolayı terörist oldu. Burak Can ise cenaze törenini seyrederken vurulduğu için şehit oldu. Ama en anlamlı cevap Berkin ve Burak’ın babalarından geldi ‘’Senin evlâdın benim evlâdımdır’’.

‘’Bizler başkalarının çocuklarını kendi çocuklarımız olarak gören bir milletiz. Çocuklarımızın bir kısmının terörist, bir kısmının şehit olarak görülmesine karşıyız. Çocukların çocukluklarını yaşaması tarafındayız abi. 12-13 yaşındaki kız çocuklarının gelin edilip düğünlerle verilirken siyasi liderlerin susmalarına hatta gözlerini kapamalarına karşıyız abi.’’

Yazımın sonuna geldim, veda vakti. Daha önce yazdığım bir şiirle veda ediyorum.

Ve çocuklar canım,

Ve çocuklarımız…

Ana babaları bilmez,

Hepsi bizim sevdamız…

Mehmet Özcan

Not: ‘’ÇOCUKLARA YAŞAMAYI ÖĞRETECEK SİYASETÇİLER ARANIYOR’’