''Devlet adamı mı, Pavyon fedaisi mi''

Bizde bir söz vardır, ya tükürmiyeceksin ya da tükürdüğünü yalamıyacaksın. Efelenmek kolaydırda, altından kalkmak zordur. Zoru görünce tabanları yağlamak, kaçarkende ileri geri konuşmak efeliğe sığmaz. Racon bozulur.

Efendim malum, pavyon fedaisi pardon, İsrail Dışişleri Bakan yardımcısı, Danny Ayalon, bir tuzak kurmuş bizim İsrail Büyükelçimiz Oğuz Çelikol'a, görüşme bahanesiyle çağırıyorlar, bir dakika kapıda beklettikten sonra odaya alıyorlar. Üç tane iri kıyım zat, yüksekce birer koltuğa oturmuşlar, daha alçak bir kanepeyede büyük elçimizi oturtuyorlar. Kendi aralarında ve resim alan gazetecilerle ibranice konuşuyorlar.

Açıklama yapıyorlar, Türk Büyükelçisini alçak koltuğa oturtmakla yerini bilmesini, yani Türkiye Cumhuriyeti'ne haddinizi bilin mesajı vermek istiyorlar.

Bu krizin altında yatan, Davos zirvesi var, Filistinde katlettikleri insanların ayıbı var. Bunları dile getirip İsrail'e yüklenmenin kuyruk acısı var.

Krizi yarattıktan sonra, onun arkasında durmanın önemli olduğunu bilmek lazımdır.

Yiyemiyeceğin naneyi, ağzında eveleyip gevelememek gerektiğini,

Danny Ayalon, yazmış olduğu ÖZÜR mektubuyla öğrenmiş olmasını temenni ederiz..