"'Ne mutlu Türk'üm diyene!' yazdırtmazsam namertim"

Devlet Bahçeli'ye iktidar olmak nasip olursa, okullarda andımızı tekrar okutturacakmış, Erdoğan'ın evinin karşısına 'Ne mutlu Türk'üm diyene!' yazdıracakmış; eğer bunları yapmazsa namertmiş, şeklinde bağıra bağıra sözler veriyor miting meydanlarından.

 

***

 

AKP'nin 11 yıllık iktidarında yaptığı en hayırlı işlerden biri okullarda söyletilen andımız uygulamasını kaldırmasıdır.

 

Evet andımızın kaldırılması hayırlıdır, çünkü andımız, 1930'ların faşistçe bir söylemidir; çünkü andımız, bir dayatmaydı.

 

'Andımız nasıl bir dayatmadır' diyen olabilir.

 

Şöyle bir dayatma:

 

Türkiye onlarca milletin birleşip kaynaşmasıyla oluşmuş mozaik bir ülke,

durum böyleyken, o ülkede yaşayan milletlerden birinin adı ve milli özellikleri kutsanmış, yüceltilmiş, övülmüş...

 

Ve bu durum, o ülkede yaşayan diğer milletlere de benimsettirilmiş, beniseme zorunluğu getirilmiş.

 

Hakkari'nin bir köyünde yaşayan Kürt çocuğu okulda her sabah 'Varlığım Türk varlığına armağan olsun! Ne mutlu Türk'üm diyene!' diye bağırıyorsa bu bir dayatmadır.

 

Ana baba bir Türk olarak, bu dayatmayı aklım almamakta, vicdanım kabul etmemektedir.

 

Neresi mutluymuş Türk olmanın, Kürt olmanın, Rum olmanın, Ermeni olmanın, Arap olmanın?...

 

Nasıl bir mutluluk verir, kan bağıyla bağlı olduğun bir millet?

 

Mutluluğu soy vermez, mutluluk yürek harcıdır.

 

***

 

İnsanoğlu ilerleme üzerinedir, yani hep ilerler...

 

Mesajım Devlet Bahçeli'ye, Bahçeliseverlere ve Andımız sevdalılarınadır:

 

Andımız gibi faşistçe söylemler 20. yüzyılın ilk yarılarında üretilmişlerdir; biz şu an 21. yüzyıldayız, 80 yıllık söylem kaldırılalı bir yıl olmamış ve sen çıkıyor tekrar getireceğini söylüyorsun, e sen hangi akla ve yüreğe göre yaşıyorsun.

 

Allah Erdoğan'ı bile aratacakları başımıza vermesin!

 

-Mustafa Yıldırım - 06.03.2014