(100) dalya oldu :)

Yazacak o kadar çok şey var ki aklımda bir başlayabilsem kelimelerime gerisi gelir herhalde.

100. bloğu yazmak hepsinden zormuş bence şimdi anladım. Yüreğinde yazmak istediğin o kadar çok konu olsa da nerden nasıl başlayacağını bilmek zor.

Evet 100. bloğumu yazıyorum yani dalya...

Bazen adını bile unuttuğum dalya, hatta son piddu toplantısında Esma hanımla konuşurken malum yüzüncü bloğuma yaklaşmışken bir sorayım dedim. Dalya mıydı yoksa yanlış mı hatırlıyorum. Neyse öğrendim dalyaymış.

Ve merak sonucu araştırdım biraz neden dalya...

Çünkü,

100 anlamına geliyo (100 blog yazmak)

Kiremit kırıklarını üst üste dizerek bez kumaş parçalarını sararak topla oynadığımız bir oyun. (çocuksu ruhumuz)

Diğer bir adı yıldız çiçeğide denen bol su ve güneşle büyüyen renk renk açan bir çiçek. (Milliyet Blog'un yazan çiçekleri)

(28.08.2007)

Milliyet Blog'a ilk girdiğim günler geldi aklıma ben daha birinci bloğumu yazarken yüzlerce blog yazan yazarları okuduğumda ben bir bloğu yazdım yüzlerce bloğu yüz senede yazarım demiştim. Yüz sene olmasada üç sene olmuş.

Zaman zarfında çok şey öğrendim Milliyet Blog'da, çok güzel değerli insanlar tanıdım. Dostluğu, hoşgörüyü, anlayışı gördüm. Paylaşmayı öğrendim mutluluklara ve hüzünlere ortak olmayı sevdim.

Yazdım dilediğimce gönlümce yazdım, bazen kimselerin bilmediği hüzünlerimi paylaştım bazende yüreğime sığmayan mutluluklarımı. Gelen yorumlarla hüzünlerim azaldı, mutluluklarım çoğaldı.

Tanışmalarımız burada kalmayıp düzenlenen toplantılarda birbirimizi daha yakından tanıma fırsatı bulduk. Yüz yüze çok güzel sohbetlere katıldık, güzel paylaşımlara imza attık. (toplantıları organize eden yazarlarımıza teşekkür ederim)

Burada olmaktan ve Milliyet Blog ailesiyle tanışmaktan çok mutluyum. Yaşanan dostlukların devam etmesi dileğiyle...