Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '16

 
Kategori
Deneme
 

'70'li yılların ortasında, "abla", taşrada büyüme sıkıntısını aşmaya çalışarak...

x...yüksekokulda okumaktayken bir film görür; Peter Proud Kaç Kere Yaşadı?

Din dersinde; Allah'a, peygamberine, kitabına, meleklerine, kadere, öldükten sonra doğmanın hak olduğuna... inanırımanlamına gelen Arapça duayı, tüm sınıf bir ağızdan okuduklarını hatırlar "abla" ve sorar bu duadan haberdar Müslüman kişi, reenkarnasyona inanmakta niye zorlanır ki ?

'70'li yılların ortasında "abla", taşrada büyümenin sıkıntısını aşmaya çalışarak yüksekokulda okumaktayken bir film görür; Peter Proud Kaç Kere Yaşadı? Çok etkilenir, sorar "abla" kaç kere yaşadı?Konuyla ilgili ne bulursa okur ve yakın çevresinin bile mesafeli yaklaştığı bu konudaki katı tavrı yorumlamakta zorlanan "abla", daha önce bir çok kez yaşamış olması gerektiğine hükmeder...

Öte yandan, çoğunluğu Müslüman olan Türk vatandaşı, Organ Bağışı konusunda, bir ara Diyanet İşleri'nin, işe el atıp, Organ Bağışı caizdir! yollu bir açıklama bile yapmasına karşın, pek isteksizdir! İlk anda ilgisiz görünen bu konuda "abla"nın kendine özgü bir açıklaması -tabii ki- vardır: Reenkarnasyona inanmayan vatandaş, öldükten sonra, neden ille de tek parça kalmak konusunda ısrar eder? Aralıklarla ortaya çıkan bir olgu; Adana çevresinde bir köyde, 4-5 yaşlarındaki bir oğlan çocuğunun yakınlardaki bir köydeki karısından çocuklarından sözetmesi -o çevrenin bu konuda çok bereketli olması bir yana- gündemi bir süre oyalarsa da, kalıcı bir fikir değişikliğine yol açmaz...

"Abla" benzer bir örnek yakın çevrede yakalar mıyım ki? diye gözlerini dört açar: Yakın arkadaşlarından birinin eşinin, migren ağrılarına bir çözüm olur belki! diye girdiği bir seansta, yarı hipnoz etkisi altında anlattıkları etkileyicidir: Ölüm öncesi son gördüklerini anlatır: ...bir savaşın sona ermekte olduğu geniş platoya yer düzeyinden bakmaktadır, yanı başında sandaletli -kendi- ayaklarını görür ve başında dayanılmaz bir ağrı...

"Abla" bir önceki kış İstanbul'a bir gelişinde, kızının meditasyon grubuyla tanışmak, ne yapıyorlar? bir görmek için, toplandıkları eve gider. Antrede tanışma faslı sürerken, kapı çalınır, iri yapılı, yaşça "abla"dan büyük, etkileyici hoş bir kadın gelir, dar bir sessizlik anında biri, yeni gelene ...seninle yarım bir işimiz var! der... Cümle kulağına ulaştığında "abla" bunun kendi sesi olduğunu farkeder! İlk kez gördüğü, yaşça kendinden büyük birine böyle bir hitap, kitabında yazmaz ama olan olmuştur ve grup bereket versin! bu konulara önyargısız yaklaşır, gülüşülür, konu kapanır... Daha sonra sözkonusu hanımın, ev sahibesine, "abla" hakkında ...o benim sevgilimdi! dediğini öğrenirler...

Daha sonraları, İstanbul'a her gidişinde, bir fırsat yaratılır, bu iki kadın görüşür, bir arada olmaktan sevinç duyarlar! Basiret Hanım'ın, "abla"ya bu karşılaşmayı soğukkanlılıkla karşılamayı öğretmesi biraz zaman almıştır!

 
Toplam blog
: 591
: 63
Kayıt tarihi
: 27.07.15
 
 

İstanbul'da 20 yıldan fazla, tasarımcı grafiker olarak çalışırken bir kız çocuğu da yetiştiren "a..