'Aaa niye Iphone almadın?'

Sadece Türkiye’de değil aslında tüm dünyada son zamanların en can sıkıcı sorularından biri olabilir bu: ‘Niye iphone almadın?’

Apple Iphone yerine Nokia 5800 aldım ve ‘niye iphone almadın’ sorularına cevaben bu makaleyi yazma gereği duydum…

2 hafta önce Nokia 5800 aldım. Almadan önce Apple Iphone, Nokia 5800 ve Samsung Omnia i900’ü uzun süre inceledim. Önce Apple Iphone’u incelemeye başladım. Arkadaşlarımda da olan bu aleti daha çok incelediğimi söyleyebilirim. Iphone gerçekten yeni bir yol çizdi, mobil cihazlar için… Kullanım kolaylığı, tasarımı, şık ergonomisi ve daha neler neler… Artılarını saymakla bitiremeyiz… Hızlı Wi-Fi Connect sistemi. Özel uygulamalara(applications) daima açık bir kapısının olması… Ancak eksik yönleri benim ondan uzaklaşma sebebim oldu. Bu da gayet doğal değil mi? Öncelikle henüz ülkemizde işlemeyen bir hizmet olsa da ikinci kamerasının olmaması benim için bir dezavantajdı. Daha sonra kullandığı Safari internet tarayıcısının flash desteklememesi(.swf uzantılı dosyaları oynatamaması) çok çok büyük bir dezavantaj. 2 MP olmasına rağmen gayet kaliteli bir kamerası var. Ancak çektiğiniz resimleri arkadaşınızla paylaşmak istiyorsanız, yavaş olun… J Bluetooth denilen şey bu alette yok. Bluetooth kulaklık kullanabilmeniz için küçük bir destek var. Ama bu destek dosya paylaşmanıza izin vermiyor. Hadi MMS’le göndereyim bari diyorsunuz. Olmaz. Gönderemezsiniz. J Çünkü MMS de yok. Yeni çıkacak güncelleştirilmiş işletim sisteminde MMS eklentisi de geliyormuş. Ancak ne zaman çıkar yeni işletim sistemi bilinmez…

Samsung Omnia hakkında bir şey söylemeyeceğim. Sadece uzak durun diyorum. Onun kadar yavaş bir touch makine var mı bilmiyorum. Dokunmatik değil, basmatik desek yeridir. Windows Mobile işletim sisteminin olması yavaşlığın yegane sebeplerinden biri zaten. Hatta en büyük sebebi diyebiliriz.

Gelelim 5800’a… İkinci kamerasını görüşmelerde henüz kullanamasam da olması yeter. J 3G ülkemize geldiğinde kullanırım tabi. Nokia’nın kendi tarayıcısı mevcut alette. Ancak isterseniz Opera gibi tarayıcılar da kurabilirsiniz. Flash player’ın kurulu olması internet dünyasında sınırsız yolculuğa çıkmanız için gayet yeterli. Bir siteye girdiğinizde gösterilmeyen herhangi bir öğeye rastlamıyorsunuz. Ki eski Blackberry Curve 8320 kullanıcısı olarak bu benim için gayet tatmin edici. 3.2 MP kamerası var. Kamerasının Iphone kadar iyi olduğunu söyleyemeyeceğim. Ancak en azından Bluetooth ve MMS özelliklerinin olması içimi rahatlatan faktörler. Bir negatif yönü ise aleti pc’den şarj edemiyorsunuz. Şık tasarımı, ergonomik kılıfıyla göz zevkinizi yerine getirecek bir alet. O kadar telefon ve cep bilgisayarı(pda) kullandım. O kadar alet test ettim. Bundan iyisini bulamadım. Bulanlara duyuru: bi zahmet haber verin…

Şimdi başa dönelim… Yüzlerce arkadaşım, yakınım ‘aaa neden iphone almadın?’ diye sordu. Ki bunlar hayatlarında iphone’u eline almamış kişiler. Teknoloji nedir bilmezler. Elbette arada bilenlerde var ama geneli iphone’un sadece adını duymuş. Kesinlikle Apple düşmanı değilim. Apple ürünlerini çok yakından takip ederim. Şuan kullanmasam da en sevdiğim işletim sistemi Mac OS’dur. Okuduğum yabancı makalelerde bloggerlar ya da yazarlar şöyle sorular soruyorlardı: Siz de Steve Jobs’a tapanlardan mısınız? Bilişim sektöründe olan Türkler de katıldıkları konferanslarda Steve çıkar çıkmaz alkışların her şeyin üzerinde ses çıkarmasından, adam hiçbir şey söylemese de alkışlanmasından ve sanki tanrıymış havası verilmesinden şikayetçi. Bayanlar baylar, kusura bakmayın, ben Steve Jobs’a tapanlardan değilim… Kendisini kesinlikle takdir ediyorum. Ama sadece bu kadar…

Teşekkürler…

Başka bir makalemde görüşmek üzere…