- Kategori
- Güncel
"Adın kalleş olsun ölüm"
Şimdi yoklar, gülümsemeleri yandı
yer yüzüne nasıl dağılmıştır
tarihi düzünden okumaya ayaklanan çocuklar?
nerede kalmıştık? Tarihe ağarken üç ağır yıldız
sürünerek geçiyor bir hükümet kuşu kanatları yoluk
Ece AYHAN- Yort Savul
"Adın kalleş olsun ölüm"
Yazmalıyım diyorum, elime kalemi alıyorum, bir isyan duygusukaplıyor içimi; bırakıyorum. Sonra yeniden, kulaklarımda sağır edici bir sessizliğin uğultusu, kahredici bir vurdumduymazlık kalabalıklarda, dayanamıyorum. Büyüyor isyan, yeniden alıyorum kalemi, bu kaçıncı. Yazmalıyım diyorum sonra, her ne kadar bu konuda çok yazılan olsa da. Sonra ne kadar yazılsa, ne kadar söylense az olur diye avutuyorum kendimi.
Bu delicesine yaşlılık günlerimde hiç şimdiye kadar yaşamadığım bir genç isyan duygusu kaplıyor içimi. Biz bu ülkenin genç insanlarına nasıl bu kadar kötülük yapabiliriz diye kahroluyorum. Saçının teline zarar gelir endişesinde kıvrandığımız kendi çocuklarımız geliyor aklıma sonra. Sonra Suruç'da çocuklarının parçalanmış ölü bedenlerini alan anneler, babalar. Acıyı tarifsiz kılıyor, sözcükler yetmiyor. Sonra bir ses takılıyor kulağıma; oralarda ne işleri vardı diyen. Sonra cevap kendiliğinden kayıyor kalemden:
Asıl sizin bu ülkede ne işiniz var?
"Gelincikleri ve Nazım Hikmet'leriyle
Yer bilimsel bir hapishane sonra"
Alfabe harfleri ile sıralı hapishanelerde çürüttüğümüz, açlık grevleri ve ölüm oruçlarında öldürüp sakat bıraktığımız gençlerimiz sonra. Bu ülkenin yönetimine soyunanlar, bu ülkenin gençlerine nasıl böylesi bir kötülük edebilir sorusu büyüyor. Yuvarlanıp bir çığ oluyor sorular. Gece geliyor üzerime ve gecede acıya yanan, sönmeyen ışıklar...
Bizler acıya alışkınız, çıkmaz gıkımız, çıkmadı da. Ama, bırakın gençlerin yakasını. Torunumun gözlerine bakabilmek istiyorum!
Daha fazla kötülük etmeyin bu ülkeye. Yort savul'un...
Akın YAZICI
Temmuz 22/ERDEK