Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ocak '09

 
Kategori
Güncel
 

“Bakkal dükkânı” ile “Ülke yönetmek” arasındaki benzerlik…

“Bakkal dükkânı”  ile “Ülke yönetmek” arasındaki benzerlik…
 

Elma+Armut'u toplama gayretimde bana yardım eden Nezih YEŞİLMADEN'e teşekkür ederim.


Sayın Melih ÂŞIK, geçenlerde sanırım okuyucusu Ahmet NEDİM’in gönderdiği bir notu köşesine almış. Şöyle diyor Ahmet NEDİM, Melih AŞIK’ın köşesine gönderdiği notta…

<ı>“Erdoğan, “Ülkeyi yönetmek bakkal dükkânı yönetmeye benzemez” demiş. Doğrudur.. Çünkü ülkeyi yönetirken bulguru, pirinci, kömürü kendi paranla değil devletin parasıyla alıp dağıtıyorsun... Sistem farklı...”

Siz yine de başbakanın <ı>“Ülkeyi yönetmek bakkal dükkânı yönetmeye benzemez” demiş olmasına kanmayın. İşin esası <ı>“Yönetmek” olunca, üç aşağı beş yukarı, benzer tarafları vardır.

Evet, bakkal <ı>“Öz sermayesi” ile dükkânına <ı>“Mal” doldurur, burası doğrudur. Ancak çeşit seçerken ve miktarını belirlerken hedef kitlesinin <ı>“Taleplerini” dikkate alır.

Bu yetmez, dükkânının içini iyi düzenler, tertipli ve düzeli olur, temizliğe dikkat eder.

Bu da yetmez…

Bakkal <ı>“Öz sermayesini” dikkatli kullanır ki, etrafa rezil rüsva olmasın, ödemelerini zamanında yapsın.

Bu da yetmez, müşterilerine <ı>“Saygı ve sevgi” ile yaklaşır, onun için mahallenin çocukları ona <ı>“Bakkal amca” derler. Sevilir, sayılır ve mahallenin bütün sakinlerini tanır…

Yetmez… Mahalleye gelen yabancılara yardım eder, sordukları adrese <ı>“Doğru” yönlendirir.

Mahalle sakinlerini birbirinden ayırmaz, hepsine aynı mesafelidir.

Bütün bunlar yeter mi?

Elbette yetmez…

<ı>“Bakkal amca” mesleğini yaparken de <ı>“Ehil” olmak zorundadır ki, bakkaliye işletmesi <ı>“Karlılığı” yakalasın ve müşterilerine sürekli hizmet edebilsin.

Onun için de peynir tenekesinden peyniri nasıl çıkaracağını bilir. Bir bıçak atmada 100 gram helvayı kesebilir, ne peynirde ne de helvada <ı>“Kırıntı” çıkarıp da ziyan etmez, hem müşterisine hem de kendisine zarar vermez.

Demem o ki, <ı>“Bakkal dükkânını” yönetmeyi küçümseyemezsiniz.<ı>

<ı>“Bakkal dükkanı” mahallenin <ı>“Lojistik” merkezidir, daha da ötesi, sosyal bir olgusudur. O, mahallesinin her şeyidir. Onun içindir ki mahalleli, bakkal dükkânına giderken evindeki kilere gider gibi, buzdolabının kapağını açar gibi gider.

Ayrıca…

<ı>“Bakkal dükkanı” mahallesinin merkezi, odak noktasıdır. Bütün <ı>“Meseleler” burada konuşulur, tartışılır, yetmezse <ı>“Mahalle kahvesine” taşınır.

Velhasıl kelam, Bakkal dükkânını <ı>“İyi” yönetmek demek, mahallede dengeleri sağlamak demektir.

<ı>“Ülkeyi yönetmek bakkal dükkânı yönetmeye benzemez” doğrudur. Ancak <ı>“Bakkal dükkânının iyi yönetmeyi bilmek” ve ondan sonuçlar çıkarmak, örnekler almak olasıdır.

Ama <ı>“Bakkal dükkânını yönetmek” ile <ı>“Ülkeyi yönetmeyi” birbiri ile karşılaştırmaya başlarsanız, elmalarla armutları toplamaya benzer ki, işte o noktada kimin ehil olduğu belli olur…

Hiç değilse bakkal, elma ile armudu ayrı tartmayı, ama hesabının altını doğru çizmeyi bilir. O nedenle başbakanın tanımlaması doğru olmayan bir tanımlama…

<ı>09 OCAK 2008

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..