“Çocuk” ve “Sucuk yap”mak…

Ben iddia ediyorum…

Yok, “İddia” oynamıyorum, basbayağı iddia ediyorum.

Rize’li ve üstüne üstelik Rize’linin Kasımpaşalısı Kayseri’liden daha zeki, daha girişimci ve daha bilinçli.

Önce Kayseri’liyi anlatalım…

Genelde Kayseri’li aile üç çocukludur… Sucuk ve pastırma üretimi, ünlü üretimleridir. Üreticiler Kars’tan ve Erzurum’dan canlı hayvan alırlar…

Ve ticarete de aklı yeter…

Ancak Rize’li daha akıllı…

Bakın Başbakan’ımızın üç değil dört çocuğu var. Dedim ya Kayseri’liden daha akıllıdır Rize’liler diye…

Kayseri’li “Karkas” et almaz, yani kesilmiş et almaz, canlı alır. Canlı gelirken telef olabilir. Oysa Başbakan, gençliğinde Kars’tan ve Erzurum’dan “Karkas et” alıp sucuk yapmış.

Gördünüz mü akılı?

Onun için diyorum işte Rize’li, üstelik Rize’linin Kasımpaşalısı Kayseri’liden daha zekidir diye…

O “Akıl” ile işsizliğe de “Havada” çare buldu…

Ne diyor?

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin 1 milyon 300 bin üyesi var, alsın hepsi bir işçi, işsizlik azalır gider…

İşte çözüm, hem de “Tek kelime” ile…

Tüm dünyada olduğu gibi, kriz Kayseri ticaretini de vurdu. Organize Sanayi Bölgesinde işyeri kapatan, üretimini düşüren, işçi çıkaran o kadar arttı ki…

Şimdi bir de millet, “Ülke” olarak Kars’tan, Erzurum’dan karkas et alıp da sucuk yapmaya başlarsa vay ki halimize vay… Sucuk pastırma üretimi de elimizden gitti gider…

Hoş, sucuk pastırmayı sofrasına koyan var mı, orası da ayrı bir sorun ya, olsun, üretim artı mı rekabet de artar, fiyatlar düşer, milletin sofrası sucuk pastırma görür.

Tabi bu ve benzeri öneri ve düşünceler, her nasılsa Başbakan 10 bin feet havada iken oluyor.

Hayır, anlamadığım şey, yükseldikçe havada oksijen azalır da…

Demek oluyor ki, kabin basıncının yanında, gazeteci ve iş adamlarının yarattığı basınç ile “Fikir üretme” hali daha yüksek oluyor, oksijene gerek kalmıyor.

Bundan sonra hedef belli…

En az üç çocuk yapılacak…

Kars’tan ve Erzurum’dan (buraya dikkat) “Karkas et” alınacak ve sucuk yapılacak…

N’olacak o zaman?

Üretim fazlalığı nedeniyle her ne kadar Pazar bulamazsanız da, evdeki üç çocuk, hanım taş mı yiyecek, hazır sucuk var işte…

Kayseri’li olarak hep “Zekâmız”, pastırma ve sucuğumuz ile övünürdük…

Gitti…

O da gitti…

Bir Rize’li, hem de Rize’linin Kasımpaşalısı, onu da elimizden aldı.

22 KASIM 2008