"Çöpçü"yü gördüm... Belli, sinirlenmiş…

Ben <ı>“Biraz gidiyorum” gibisinden laf edip de çekiliyormuş gibi yaptığımda yazmaya başladı. Tanırım kendisini. Hemen her akşam dönüş yolumda karşılaşırız, sakin sakin sallanarak ortalığı toplamaya, çöp varsa temizlemeye çalışır.

Ama bu kez fazla sallanıyor gördüm kendisini, belli birine sinirlenmiş…

<ı>“Hayrola!...” dedim, <ı>“Bugün bi asabi hallerin var, hızlı sallanıyorsun?...”

<ı>

Bakmayın öyle <ı>“Tevazu” gösterdiğine, eski <ı>“Kulağı kesiklerden”[1]dir kendisi…

- <ı>Bebe dedi, <ı>Edebiyata meraklıymış, o yönde eğitim almak istiyormuş da, bana ‘yazı’ dersi vermeye kalkıyor.

- <ı>Ne var bunda, boynuz kulağı geçer, vardır bilgisi…

<ı>

Şöyle bir alttan yukarı doğru bakıp, sağa sola sallanmaya başladı. Bu sallanış, hayra alamet değil.

- <ı>Yahu… Elbette geçsin kulağı, ama önce bir boynuz olsun çıkmaya başlasın bakalım…

<ı>

Sonra anladık…

<ı>“Uyduruk dünyadakiler”[2] başlıklı yazısına, genç <ı>“Blog”culardan birisi yorum yazmış, yorumunda da bizim <ı>“Çöpçü”ye kafasına göre <ı>“Giydirmiş” aklınca…

Kıyamet bundan kopuyormuş…

Asabiyeti de bundanmış, hızlı sallanması da…

Sonra ben de okudum o yazısını, elbette altındaki yorumu da… Hatta yorumu yazanın sayfasına da girdim <ı>“Kimdir” diye merakımdan.

Eh… Adı üstünde <ı>“Genç”, taşı atıp başını da altına tutacağı yaşta… Yaşının gereğini yapmış da, bir farkla, hem öğüt veriyor kendisinde büyük birine <ı>“Sen” diye hitap edilmeyeceğini, hem de hangi kuyuya taş attığının farkında değil.

Dün akşam yine karşılaştım, siniri biraz inenmiş…

- <ı>Okudum yazını, yorumu da… Takma kafana…

- <ı>Yok ya… Taktığım filan yok.

- <ı>Sen de takmışsın ‘İkoncan’ diye bir lafa, almışsın ele, çıkmışsın yola. Böyle şeylere ‘Moda’ diyorlar, alış biraz…

<ı>

Yine hızlı hızlı sallanmaya başladı. Neredeyse, ucuna beni de takıp süpürecek <ı>“Çöp” niyetine…

- <ı>Git başımda, alırım altıma…

<ı>

Durur muyum, toz oldum tabi. Neme gerek, çöp niyetine süpürülmek de var o sırada…

Lakin ben de katılıyorum Bülent ERSOY’un <ı>“İyi Türkçe konuşmadığı” yorumuna. Hatta bununla ilgili ben de yazdım daha önce…[3] Bir değil, birkaç kez…

Belli ki bu “Genç” henüz o dönemde aramıza katılmamış, yoksa bana da ders verirdi belki…

Neyse…

Artık karşılaştığımızda söz etmeyeceğim, sinirlendirmeyeceğim <ı>“Çöpçü” kardeşimizi…

Çünkü; hızlı hızlı sallanmasından, maazallah ayağının altında kalmaktan korkuyorum, neme gerek!…

Aslına bakarsanız, o yazısında sözünü ettiği <ı>“İkon”a asıl kendi benziyor…

Bir farkla…

Bunun ince tarafı üstte, kalın tarafı altta…

<ı>14 TEMMUZ 2009

<ı>

<ı>Not: Umarım bu yazım gözüne ilişmez… Akşamları yolumu kesebilir de…