"Cumhuriyet Bayramı' nı hiç böyle kutlamadık; bir millet ayakta"

Bugünkü gazeteler arasında en çok Akşam'ın manşetini beğendim, manşeti de başlığa aldım. Gerçekten de çok doğru... Hedefi tam on ikiden vuran bir manşet: "Cumhuriyet Bayramı'nı hiç böyle kutlamadık bir millet ayakta" Hem de nasıl ayakta, hiç de oturacak gibi gözükmüyor. 1968'den beri içi kan ağlıyor bu milletin... Bezmiş, öylesine bezmiş ki kötülerden, kötülüklerden; terörden, kandan, ölümlerden...

Kendi cumhuriyetini adam gibi yaşamak istiyor bu millet; şöyle barış, huzur, sevgi ve kardeşlıik içinde...

Akşam, attığı manşetin altında; Türk milletinin bayrağıyla olan coşkulu mutluluğunu da güzel bir fotoğrafla yansıtmış.

"Türkiye, Cumhuriyet'in seksen dördüncü yılını, ilk günkü ruhla kutluyor. Halk, Hakkari'deki on iki şehidin ardından vatanına uzanan tehdide karşı tek yumruk, tek yürek.." diye yazan gazete bayramla ilgili şu ifadelere yer vermiş:

"Bir haftadır tüm ülke yediden yetmişe sokaklarda... Avrasya Maratonu, Cumhuriyet mitingine dönüştü... İki kıtayı bağlayan Boğaz Köprüsü bayrak denizi oldu... "

"Milyonlar bugün Ata'sına koşacak. Subaylar, yirmi dokuz Ekim kutlamalarına Zafer Bayramı'ndaki gibi kılıç kuşanıp katılacak... Dünyaya "Hazırız" mesajı verilecek...."

"Devlet zirvesi ise birlik çağrısı yaptı. Erdoğan, "Birbirimizden şüphe duymak yerine daha sıkı kenetlenirsek, hain saldırılar hedefine ulaşamaz" dedi."

Günlerdir televizyonlarda gazilerimiz konuk ediliyor ve ne kadar geç kalınmış; niye unutuldu ve ne oldu da birdenbire hatırlanıverdi gazilerimiz?!.. Gazileri dinliyorum, programı yapan gazeteci Gazi'ye soruyor: "Arıyorlar mı sizi, devlet büyükleri ilgileniyor mu sizinle?" Gazi de cevap veriyor:" İl Jandarma komutanlığı arıyor, soruyor; elli sekizinci tugay soruyor; devamlı soruyorlar, özel günlerde, bayramlarda ziyaretime geliyorlar..." Hiçbir gaziden şahsen ben rastlamadım ki kaymakam, vali, belediye başkanı, bir daire amiri... ziyaretime geliyor desin!.. Yok, çünkü gitmiyorlar. Savaşan asker, şehidi ve gaziyi bağrına basan asker, teselli eden asker ve vefa duygusunu esirgemeyen gene asker!.. Yazıklar olsun!..

Bugün yaşadıklarımıza gelince; Güngör Uras yazmıştı "Bütün bunlar yoksul olduğumuz için başımıza geliyor." Birincisi bu, ya diğerleri... Okulllara gittik, diploma aldık; ama okumadık... Okumak diploma almak değil ki... 1968'den 1980'e kadar yaşanan cinneti neden yaşadık?.. Eoka, Enosis, Asala, Pkk gibi şer örgütlerinin arkasında kimler var, amaçları ne düşünmedik...

Mesela Enosis, Megola İdea hedefi çerçevesinde Kıbrıs'ın Yunanistan'a bağlanmasını, ilhak edilmesini ifade etmektedir. Eoka C adlı örgütle Kıbrıs Türklerini yok etmeyi, adadan sürmeyi hedeflediler. 1974 Kıbrıs hareketiyle bu hevesleri kursaklarında kaldı. Ancak örgüt ayakta. Güney Kıbrıs'ta yaşayan Ortodokslar, 1994'ten beri EOKA terör örgütünü yeniden hortlatmak için örgütleniyorlar. Kıbrıs Türklerine saldırmak için Türk askerinin adadan çekilmesini bekliyorlar. Daha çok beklerler... Biz Cumhuriyet Bayramı'mızı hep böyle ilk günkü gibi, aynı coşkuyla kutlarsak, kenetlenirsek tarih boyunca huzur içinde yaşarız.

Bugün başımıza bela edilen pkk, eokanın, asalanın ortak adıdır. Kıbrıs'taki terör de aynı terör; asalanın yaptığı da aynı terör ve bölücü örgüt pkk'nin yaptığı da aynı terör... Bunların düşmanlığı vatanımıza ve milletimizedir; varlığımızadır.

O yüzden ben, bugünkü Akşam'ın manşetini çok beğendim: "Cumhuriyet Bayramı'nı Hiç böyle Kutlamadık; Bir Millet Ayakta"

Ey Türk milleti senin ayakta olman ne güzel!.. Unutma!.. Sen tek başına ABD'sin, AB'sin, Dünya'sın!..