Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '09

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

"Dağlı bir kabiledir aşk" Ahmet Aslan

"Dağlı bir kabiledir aşk"  Ahmet Aslan
 

Resim: Alıntı


İlk defa Sabahat Akkiraz, Kardeş Türküler ortak çalışması olan bir çalışmayı dinleyince ulaşmıştım böylesi bir ruha. Ruhum bedenden tamamen ayrılıyor, çoğu zaman varlığını sorguladığım, “dünya üzerindeki adaletsizlikleri düşününce” o yüce ruha, bilinmeze ulaştırıyordu dinlediğim çalışma. Ve ilk defa, evet ilk defa, zikir çekenlerin kendilerini kaybettiği o sahneleri anlayabiliyordum.

Bazı insanlar özel doğuyor. Buna kesinlikle inanıyorum. Yoksa böylesi parçalar, yoksa böylesi sanat eserleri nasıl çıkardı ortaya. Yoksa, âmâ olduğu halde ismini altın harflerle sanat dünyasına yazdıran başta bizden bazı sanatçılar, Sivas ilinin Şarkışla ilçesinde doğan ve 7 yaşında geçirdiği çiçek hastalığı sonucunda sol gözünü kaybeden halk ozanı Aşık Veysel Şatıroğlu, Kâni Karaca gibi sanatçılar olmak üzere dünyaca ünlü İspanyol besteci Joaquin Rodrigo, eleştirmenler tarafından müzik dehâsı olarak kabul 21 Grammy ödülü sahibi ABD li sanatçı Stevie Wonder, Amerikalı piyanist ve blues ustası Ray Charles; Porto Rico’lu sanatçı Jose Feliciano, yine 12 yaşında futbol oynarken geçirdiği bir kaza sonucu gözlerini kaybeden ve opera tarzında söylediği hafif müzik parçaları ile dünyaca tanınan İtalyan sanatçı Andrea Bocelli ve yine Amerikalı siyahi caz piyanisti Art Tatum, ve 35 yıllık ömrüne 626 eser sığdıran ve müzik tarihinin en büyük dehalarından biri olarak kabul Mozart, Ludwig van Beethoven, hayatı boyunca 800'ün üzerinde besteye imza atmış Avusturya’lı sanatçı Franz Joseph Haydn, dünyaca ünlü Alman klasik müzik bestecisi ve orgcu Johann Sebastian Bach ve nicelerini nasıl açıklayabilirz ki…

Tüm bunlar, tüm bu yetenekler, ancak ve ancak tanrının sevgili kulu olmakla açıklanabilir.

Fakat görüyoruz ki, ister dünya genelinde olsun, ister yurdumuzda bu yetenekler, bu sanat dahileri, hiçbir zaman hak ettikleri yaşam standartlarına ve üne ulaşamamış, birçoğu ancak ölümünden sonra keşfedilmiş, değeri teslim edilmiştir./

Metin Kemal Kahraman' ın Eskici adlı çalışmasına ve altındaki şu linke ulaştım, dinledim ama yorumcunun fikrini doğrulayacak ruha veya herhangi bir taklit izine rastlayamadım.

Neyse... Biz tüm bunları geçelim ve evrensel ruh denilen müziğin o tanrısal dilinde buluşup, ruhlarımızı yıkayalım. O dil ki her şeyi aşan ve biz insanoğlunu o tek doğruda, iyilik, güzellik ve kardeşlikte buluşturan.

 

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..