Didim Gezi ve fotoğrafçılık Grubuyla Çanakkale…

     Çanakkale’yi romanlardan, şiirlerden, çeşitli kitaplardan okumuş olabilirsiniz… Bu konuyu anlatan filmleri, belgeselleri izleyerek Çanakkale Savaşları konusunda önemli bilgilere de sahip olabilirsiniz… Tüm bunların yetmediğini ancak Çanakkale’nin savaş alanlarını gezerken anlayabilirsiniz… Çanakkale’de, attığınız her adımda, soluklandığınız her nefeste bu savaşın tüm sahnelerini içinizde hissedebilirsiniz… Kendinizi, kazılmış siperlerde veya bir topun başında günlerdir aç susuz, ayağınızdaki çarıkla hissedebilirsiniz… Kurşunların havada çarpıştığı,  bir metre kareye 6 bin merminin isabet ettiği, toprağı kan ve kemik kokan Çanakkale’de tüyleriniz diken diken olabilir… Siperlerin birbirinden uzaklığının 8 metreye kadar düştüğü yerlerde ülkenizi işgal etmeye gelmiş düşman askerlerine bile duygusal bir yaklaşımın içinde olabilirsiniz…

Cumhuriyetimizin kurucusu Çanakkale Kahramanı Mustafa Kemal Atatürk’ün aşağıdaki sözleri tüm insanlığı sevgiyle kucaklayan ve düşmanlığı, kini yok sayan evrensel bir değerdir.

“Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yanyana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır.”
Atatürk, 1934

Bunun üzerine Avustralyalı bir anne Atatürk’e aşağıdaki cevabı yollamıştır:
“Gelibolu topraklarında yitirdiğimiz evlatlarımızın acısını, âlicenap sözleriniz hafifletti. Gözyaşlarımız dindi.
     Bir ana olarak bana, bir güzelim teselli bahşetti. Yavrularımızın sonsuz uykularında, huzur içinde dinlendiklerinden hiç kuşkumuz kalmadı. Majesteleri kabul buyururlarsa bizler de kendilerine Ata demek istiyoruz. Çünkü yavrularımızın mezarları başında söylediğiniz sözler, ancak bir öz babanın sözleri gibi yüce, ilahi. Evlatlarımızı bir baba gibi kucaklayan büyük Ata’ya tüm analar adına şükran, sevgi, saygıyla...”(Avustralyalı bir anne)

      Murat Behram Başkanlığındaki Didim Gezi ve Fotoğraf Grubu, hafta sonunda bir gün konaklamalı olarak Çanakkale Şehitliğine bir gezi düzenledi. Küçük bir otobüsle yapılan bu geziye Didimli İngiliz hemşerimiz bir aile de katıldı…

Planlı programlı bu tür geziler, katılanlara önemli şeyler kazandırıyor… Mola vereceğiniz, konaklayacağınız, yemek yiyeceğiniz yerler belli oluyor ve tüm bunları hep birlikte bir coşkuyla yapıyorsunuz…

Akşamüzeri Çanakkale’de idik… Kısa bir Çanakkale turundan sonra Eceabat’ta konaklayacağımız otele ulaşmak için feribottaydık…

Konaklayacağımız otel tarihi taş yapısıyla ve nostaljisiyle denize sıfır konumdaki AQUA BOSS” oteliydi… Reklam gibi olmasın ama oteli her yönüyle mükemmel buldum… Hepimizi geçmişe götüren, nostaljisiyle, tarihi yaşatan dokusuyla, taş ve ahşabın uyumuyla (otelde  çok küçük de olsa bir de müzecik var) fiyatıyla ve güler yüzlü personeliyle benden tam not aldı…

Şehitliği geziyorsanız, yanınızda mutlaka iyi bir rehber olmalı… Şansımızdan mıdır nedir, çok mükemmel bir rehberimiz vardı. Bu sefer reklam olsun diyorum. Rehberimiz “Mehmet Aydın” gerçekten Gelibolu yarım adasındaki tarihi dokuları, anıtları ve anıları anlatırken duyguyu tam veren bir doğaçlama ile yüreğimizi fethetti…

Başta söyledim ya. Bu tür yazılarla veya başka yazılarla Çanakkale anlatıl(a)maz… Bu duyguyu yaşamak için Çanakkale’de olmanız gerekir… Bu topraklarda bize karşı savaşmış Anzaklar, (Avustralyalı ve İzlandalı askerler için kullanılan ortak ad) İngilizler, Fransızlar, İskoçlar, İrlandalılar sürekli olarak Çanakkale’deki şehitliklerini ziyaret etmekteler… Her yıl yüz binlerin katıldığı “Anzak Ayinleri” düzenlemektedirler…

Bir emekli öğretmen olarak, Çanakkale Şehitliğine şimdiye dek gitmemiş olmamı da bu gezi sırasında sorgulamaya başladım… Ülkemizin okul çağındaki özellikle de orta eğitim düzeyindeki tüm öğrencilerin – devlet desteği ile- Çanakkale’ye götürülmesi bir görev olmalıdır… Okullarda kuru kuruya öğrettiğiniz tarih yerine canlı tarihi gösterin… Bizimle birlikte geziye katılan İngiliz Aile’nin de ilgi ve duygu dolu davranışları hepimizi duygulandırdı… Sevgi ve barışın Dünyamıza ne kadar çok gerektiğine Çanakkale Savaşları çok önemli bir örnektir… Bu tema, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde daha iyi anlatılırsa, Dünya barışına da önemli bir katkı sağlamış oluruz…

     Güzel, duygu dolu bir hafta sonuydu… Bu etkinliği sağlayan Murat Behram Yönetimindeki Didim Gezi ve Fotoğrafçılık grubuna teşekkür ediyorum…

Görüşmek üzere…  

Not: Gezi ile ilgili Fotoğraflar yazının ekinde “Milliyet Blog“ Galeride…